"Enter"a basıp içeriğe geçin

Almanya'da Hekimlik Yazılar

Kenntnisprüfung’a hazırlık sürecim ve sınav protokolü

Öncelikle Kenntnisprüfung ile ilgli kafalarda çok soru işareti olduğunu Instagram’dan aldığım soru ve yorumlardan anlayabiliyorum. Bu nedenle kendi KSP deneyimim ile ilgli yararlı olabileceğini düşündüğüm bilgileri daha detaylı olarak buradan da paylaşmak istedim.

Yazının devamında bu konuyu

1. Sınava hazırlık sürecim

2. Sınavın süresi

3. Sınavda bana ve beraber girdiğim meslektaşlarıma sorulanlar olarak üçe böleceğim.

Sınava hazırlık sürecim

Sınava hazırlık sürecinde çalışıyor olduğum için ve sınav randevum çok geç geldiği için aslında odaklı bir şekilde çalışmam da çok geç bir dönemde başlayabildi. Sınav randevum başvurumdan tam 8 ay sonra elime ulaştı. Sınava bir buçuk ay kala sınav tarihimi öğrenmemin ardından, kaynak araştırması yapıp kendime bir ders program yaptım. En çok önerilen kitaplar genel olarak Fallbuch olarak geçen kitaplardı ve 50 Fälle Chirurgie/Innere Medizinîn yeterli olduğunu söyleyen birçok kişi vardı. Ben yine de eşeğimi sağlam kazığa bağlamak istedim ve daha çok vaka içeren ‘Fallbuch Chirurgie 140 Fälle‘ ve ‘Fallbuch Innere Medizin 150 Fälle‘ ile çalışmaya koyuldum. Bu kitapların ikisi de 300-400 sayfa civarında. İçerisinde dahiliye/cerrahi konularının bir listesi var. Her konu ile ilgili en az bir vaka var ve bu vaka ile ilgili sorular var. Kitabın ikinci bölümünde ise vaka ile ilgili detaylı bilgi, konu anlatımı ve soruların çözümleri var.  Ben bu iki kitabın başındaki konu listesini öncelikle gözden geçirerek önemli bulduğum veya daha önce çıkmış olduğunu gördüğüm sorulardan konuları eledim. Yaklaşık olarak konuların yarısı kadarını çalışmak üzere seçtim ve bu konuları da oldukça detaylı bir şekilde öğrenmeye çalıştım (her konu için ayrılan sayfa adedi 1-3 sayfa). Yetersiz bulduğum noktalarda ise Amboss’ta konunun üzerinden tekrar geçtim. Bu şekilde kitapları yaklaşık 2-3 haftada taradım.

Eksik olduğumu düşündüğüm EKG, Radyolojik görüntülemelerin yorumlanması, Strahlenschutz gibi konularla ilgili detaylı bir not çıkartmaya çalıştım. EKG için Amboss bana yeterli geldi, görüntülemelerde Charite üniversitesinin kısa bir kitapçığını kullandım ve Strahlenschutz için ise 2 saatlik bir online derse katıldım. Sonrasında iş yerinden izin alarak iki haftalık bir eve kapanma sürecinde bütün bu bilgileri birkaç kez tekrarlamaya çalıştım. Bu yazıyı yazarken Instagram’da farmakolojiye değinmeyi unuttuğumu fark ettim. Sık kullanılan ilaçların etki mekanizmaları, yan etkileriyle ilgili sorular geliyor. Bu nedenle farmakolojiyi detaylı bilmeseniz de önemli ilaçlara göz atmanızı öneririm. Bunun için ‘last minute Pharmakologie’ kitabındaki özellikle Analjezi ve Antikoagülan tedaviler bölümlerine baktım. Diğer konularda ise şansıma güvendim. Ben sıkıntı yaşamadım yine de hekimliğin pratiğinde önemli olan ilaçları bilmenizi öneririm. Eksik olduğunuzu düşündüğünüz önemli farma konuları varsa onlara mutlaka göz atın.

Toplam sürecin sonunda tahmin edeceksiniz ki hiçbir şey bilmiyormuşum düşüncesiyle sözlü sınava girdim. Ancak birçoğunuz sözlü sınavlarda böyle hissetmiştir diye düşünüyorum. Sözlü sınavda gördüm ki gayet de Türkiye’de aldığımız güzel eğitim temelinde ve odaklı çalışma ile hiç zorlanmadan KSP sınavını geçmek mümkün. Özellikle konu listesi belirlerken Acil serviste karşınıza çıkabilecek vakaları kesinlikle unutmayın. Buradan çok konu geliyor. Ayrıca yine aynı şeyi söylüyorum ama bu öğrendikleriniz de büyük oranda klinikte kullanacağınız bilgiler olduğu için, sınava çalışmanın hastanede de size faydası olacağını düşünüyorum.

Sınavın süresi

Sınav için sabah erken saatte bana tayin edilmiş olan hastanenin bulunduğu şehire yolculuk yaptım. Sınav jürisi önceden söylenmiyor maalesef. Sadece sınav başkanı olan hocanın ismini gönderiyorlar mektupla ancak bu kişi yalnızca sınav sırasında not alıyor, soru sormuyor. Sınava girdiğim hastane Bamberg’te büyük bir hastaneydi. Hocaların ismini hatırlamıyorum ama bir Endokrinolog, bir cerrah bir de iç hastalıkları uzmanı vardı.

Sınava 3 meslektaşımızla birlikte girdim. Sadece ben Türkiye’den geliyordum. Sınava giren kişilerden bir tanesi nedense 2 senedir sınavı beklediğini söyledi (belki de eksik evrağı vardı kim bilir), diğeri de 4 ay önce başvurmuş ve hemen randevu alabilmişti. Sınavın sekiz saat sürdüğü gibi söylentiler oluyormuş sanırım ve bu da sürenin nasıl geçtiğini bilmeyince sizlerin gözünü korkutabilir. Benim sınavım sabah 8’de başladı ve ben hastaneden 16:00’da ayrılabildim. Bu sizi korkutmasın çünkü bu sürenin 1-2 saati tanışma, mola ve beklemelerle geçti. Bu sürenin ilk 1 saatinde ise bize birer hasta verildi ve bu hastalardan anamnez almamız ve muayene etmemiz istendi. Süre bana göre kısaydı biraz, çünkü aldığım anamnez ve fizik muayeneyi güzel bir şekilde not almak istiyordum. Bu kısımda herşeyi istediğim gibi yazmak için sürem yeterli olmadı. Ek not: Bizim sınavımızda bu kısımda tamamen hastayla başbaşaydık. İsterseniz bu kısımda hazır anamnez formu da kullanabilirsiniz, çevredeki bilgisayar veya cep telefonunuzdan da yararlanabilirsiniz bence. Bu süre sonunda hocalar ve diğer sınava girenlerle birlikte tek tek hasta başına giderek yaklaşık her hasta başında 30 dakika geçirdik. Bu sürede hastamızı sunduk (elimizdeki notu okumak serbestti) ve bu sırada ağzımızdan çıkabilecek konularla ilgili araya girip soru sordular (ağzınızdan çıkan her kelimeye dikkat! Ilaç isimleri dahil). Sonra da herkese hastasında birer muayene yaptırıldı. Burada toplamda dört sınav hastası olduğu için 2 saat hızlıca geçmiş oldu. Hastanızı sunarken unutmayın ki hocalar hastanızı biliyor

Küçük bir molanın ardından ise bir odada toplandık ve asıl sözlü sınav başladı. Herkese sırayla her hoca soru sordu sonra da ellerindeki dosyadan birkaç görüntüleme, EKG veya kan sonucu üzerinden yine herkese sorular yöneltildi. Kişi başı 45 dk sürdü sınavımız (adil olmak adına çok titiz davranıp saat tuttular). Sonrasında ise kendi aralarında kısa bir görüşme yapıp bizi teker teker çağırarak sınav sonucunu bildirdiler. Bir kişi sınavdan kaldı, onun da Almanca’sı veya hekimliği o kadar kötüydü ki kalması çok haklıydı bence. Hocalar onu bile geçirmek için çok uğraştı ve PA AC grafisini ters tutmasına rağmen en son neresi hava neresi yumuşak doku diye sordular. Bu basit soruyu da bilemeyince bırakmak zorunda kaldılar.

Sınavda sorulan sorular

Aklımda kalan soruları örnek olması açısından kısa kısa başlıklar şeklinde yazacağım. Liste uzun diye gözünüz korkmasın, unutmayın bu soruların hepsi bana sorulmadı. Soruları çok basitten çok zora kadar geniş bir yelpazedeydi. Herkesin bilemediği zor sorular oldu ancak önemli olan genel olarak tıbbi bilginiz olduğunu ve acil hastalara müdahele edebileceğinizi göstermekti. Çok zor olan sorular klasik tüm sözlülerde olduğu gibi bilginizin nerede sonlandığını görmek için soruluyor bence.

Uyarılar bittiğine göre sorulara gelebiliriz.

Öncelikle bize veirlen hastalar: Stroke ve Derin ven trombozu / Diabetes mellitus / Nefrolitiyazis

Hasta başı soruları (vizit gibi geçiyor)

  • Stroke: Hastamın kullandığı opioid ağrı kesici ile ilgili nelere dikkat etmek gerekir. Analjeziklerle ilgili genel bilgiler. Hastamın pupilleri bilateral dilateydi. Intoksikasyona dikkat etmek gerekir. Hastam kan sulandırıcı kullanıyordu. Bu aşamada kan sulandırıcıların yan etkileri ve etki mekanizmalarına girildi. Kan sulandırıcılarda ilk tercih, ikinci tercih. Yeni antikoagülan grupları. Antikoagülanlar hangi kan değerleri ile takip edilebilir.
  • DVT muayenesi
  • Akciğer muayenesi. Neye dikkat etmek gerekir: Pulmoner Emboli
  • Pulmoner ödemde FM bulguları. Klinik. Tedavi.
  • Diabetes mellitus: DM tanısı, DM tedavisi, risk faktörleri
  • Nörolojik muayene
  • Glaskow koma skalası
  • Nefrolitiyazis: Üriner sistem enfeksiyonu tanısı, Nefrolitiyazis tanı ve tedavisi, Hipertansiyon tanı kriterleri, hangi durumlarda hangi antihipertansif tercih edilir (örneğin renal arter stenozunda ACEi verilmez gibi cevaplar bekleniyordu)
  • Antibiyotik yan etkileri
  • Batın muayenesi

Sözlü sınav

Sonrasında sözlü sınav odasına geçtik ve hepimiz bir toplantı masasına oturduk. Gayet rahat bir ortamdı. Devamlı olarak ikram ve içecek teklif ettiler, bizi rahatlatmaya çalıştılar. Konu açmak için bir EKG, kan sonucu veya radyolojik görüntü gösterildi ve oradan yola çıkarak sorular geldi.

  • EKG sorularında bir EKG veriyorlar. Burada en önemli kısımlardan bir tanesi EKG yorumlamanız. Ben önceden hazırlanıp EKG hızı/ritmi/st uzunluğu vs. gibi normal veya anormal ne görüyorsanız sistematik olarak saymanızı öneririm. Sordukları EKG’ler: Ventriküler Fibrilasyon, 2.derece Blok, Akut koroner sendrom (anterior MI), normal EKG oldu. Buradan konu açılınca Blok sebepleri, VF sebepleri, Mİ tanı ve tedavisine girildi. Akut koroner sendromda kanıtlanmış tedaviler. Angio merkezine sevk endikasyonları.
  • Akciğer grafisi: Pnömotorax, Pnömotorax nedenleri, tanı ve tedavisi, acil yapılması gerekenler
  • Ultrason: Dalak içinde sıvı dolu bir kese görünüyordu. Ne olabilir? Hematom, kist? Hematommuş. Nedenleri? Travma. Riskleri? Kan kaybı, şok. Böyle bir hastada ilk yapılması gerekenler: damaryolu, IV bolus sıvı, kan hazırlanması, tüm vücudun taranması, gerekirse operasyon, splenektomi
  • Beyin BT görüntüsü: Epidural hematom, subdural hematom BBT’deki farkları, hangisi daha acildir, nedenleri, Başka ne tür kanamalar olabilir: araknoid kanama, Epidural hematom kliniğinde önemli: hastanın bilinci sonradan kapanabilir, başka ne tür kanama olabilir: intraventriküler kanama. Kimlerde intraventriküler kanama görülebilir: yenidoğanda.
  • Kan sonucu: Bilirubin yüksek, ne olabilir? Hiperbilirubinemi sebepleri başlıklar halinde. Bu hastada hangisi olabilir? Gilbert. Ben pediatri bilgime güvendiğim için cevaplarımda yenidoğan sarılığına yönlendirmeyi tercih ettim. Hocalar bu konulara normalde çok girmiyor. Yenidoğan hiperbilirubinemisinde tedavi nedir: Fototerapi/Exchange transfüzyon. Transfüzyonda dikkat edilmesi gerekenler (coombs, cross match, hasta kimliğinin kontrolü, transfüzyon reaksiyonları)
  • Kan sonucu: Anemi. Ne tür bir anemi: özelliklerini saymamız istendi, hipokrom mikrositer. Ne olabilir: demir eksikliği anemisi, sideroblastik anemi, Talasemi… Demir eksikliği anemi sebepleri: kan kaybı, alım eksikliği, malignite.. Demir eksikliği anemisi tedavisi.
  • Dekübit batın grafisi, hava sıvı seviyeleri batın için serbest gaz görünümü vardı. Ne gördüğünü açıkla: Grafilerde de EKG’de olduğu gibi hem bilginizi göstermek hem de sistematik ilerlemek adına ne tür bir grafi olduğunu, özelliklerini anlatıp (isim, tarih, pozisyon, vs..) sonra ön tanılarınıza geçmenizi öneririm. Tanı: Perforasyon. Nedeni ne olabilir: Travma, İatrojenik, Appendisit, Volvulus, invajinasyon.. Tedavi: cerrahi tedavi.
  • Distal Radius kırığı grafisi: Kırık bölgesini göster, tedavide ne yaparsın: immobilizasyon. Açık kırıklarda ne yaparsın. Operasyon endikasyonları nelerdir.

Benim aklımda kalan sorular bunlar oldu. Kişi başı 45 dakika sürdü sınav ancak blok halde tek bir kişiye sormadılar. 15er dakikadan 3 tur döndüler. Böylece arada dinlenme fırsatımız oluyordu. Bunlar soruların tamamı değil ama genel olarak ne tür sorular geleceği konusunda bir fikir verebilir diye düşünüyorum.

KSP yolunda olan herkese başarılar diliyorum

İyi çalışmalar!

@almanyada_hekimlik

2 Yorum

Kein Winterdienst / Kış hizmeti yoktur

Almanya’da ara ara böyle güzel kar manzaralarına uyanıyorum. Kar büyük oranda evde vakit geçirdiğim bugünlerde daha da güzel görünüyor. Ama birçok insan kardan memnun değil. Neden mi?

Kein Winterdienst tabelası, bu alanda karların temizlenmediği ve tuzlama yapılmadığı ile ilgili bir uyarıda bulunuyor. Bunun nedeni Almanya’da herkesin evinin önünü süpürmek zorunda olduğu. Yani eğer birisi evinizin önünden geçerken karda kayıp düşerse veya çatınızdan kafasına buz sarkıtı düşerse sorumlusu siz oluyorsunuz. Ev olmayan yerlerden, parklardan, ormanlardan ve otoyollardan belediye sorumlu ama evlerin önündeki kaldırımlardan ev sahipleri kendisi sorumlu. Neyse ki birçok apartmanın ortak bir apartman yönetimi bulunuyor ve bu tür işleri onlar hallediyor. Bu karlı manzaranın fotoğrafını çektiğim günün sabahında, daha hava aydınlanmadan herkes evinin önündeki karları temizlemiş birçok kaldırım tuzlanmıştı. Sizin karla aranız nasıl? Evinizin önündeki karları süpürmeye hazır mısınız?

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Almanya’da Ehliyetinizi Çevirtmenin Adımları

Almanya’da bisiklet sürmek ve toplu taşıma oldukça konforlu ama araba fiyatları da düşük. Bu nedenle araba kullanmaya devam etmek ve ehliyetimi çevirtmek benim için önemliydi.

Almanya’ya taşındıktan sonraki ilk altı ay Türk ehliyetinizi kullanabiliyorsunuz ama altı aydan sonra çevirtmeniz (Umschreibung) gerekiyor.

Her bürokratik işlemde olduğu gibi bu ehliyet çevirtme işlemi de bir kaç adımdan oluşuyor. Bunlardan ilki ikamet ettiğiniz şehrin belediye binasında bulunan Führerscheinstelle’ye bizzat başvurmanız.

⁃ Göz testi (Sehtest). Eğer gözlük kullanmıyorsanız ve gözünüz %70 ve daha iyi görme performansına sahipse herhangi bir gözlükçüden yaptıracağınız ücretsiz bir test ile göz testi belgesini edinebilirsiniz. Aksi takdirde bir göz doktoru bulmanız gerekiyor bu belgeyi almak için.

⁃ Bir diğer belge ise ilk yardım kursuna (Erste-Hilfe-Kurs) katıldığınıza dair belge. ,Bu kursu ikamet ettiğiniz yerin yakınlarında Führerschein için veren bir yer bulmanız oldukça kolay. Bazı kurs yerlerinde aynı zamanda göz testi de yapılabiliyor. Ancak doktor olduğunuzu belirttiğinizde bu belgeye ihtiyaç duymayabilirsiniz.

⁃ En önemli nokta ise bir ehliyet kursu (Fahrschule) bulmak ve ehliyet sınavlarına bu kurs üzerinden girmek (pratik ve teorik). 
Teorik sınava biraz çalışmak gerekiyor. Sınav soruları belirli bir soru havuzundan olduğu için soruların üzerinden birkaç kere geçmek yeterli oluyor. Bu sınava dilerseniz Türkçe de girebiliyorsunuz. Sınav tablet üzerinden yapılıyor ve birden fazla doğru şıkkı olabilen çoktan seçmeli bir sınav. Videolu sorular da mevcut. 
Pratik sınav için ise öncelikle teorik sınavı geçmek gerekiyor ve sınavın nasıl olacağını anlamak için bir iki pratik derse gönüllü olarak katılmanızı öneririmlir. Ehliyet kursunu seçerken dikkat etmeniz gereken şey ise mümkün olan en kısa sürede size bir sürüş eğitmeni tayin etmesi ve sınava hazır hale gelebilmeniz. Sürüş eğitmeni sizin sınava hazır olduğunuzu düşündüğünde sınava girebiliyorsunuz. Bazı büyük şehirlerde bu süreçler biraz uzun olabiliyor.

Pratik sınavı geçtiğinizde ise ehliyetinizi hakettiniz demektir. Belediyedeki ilk başvurduğunuz trafik şubeden teslim alabilirsiniz.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Çöp Ayrıştırmak

İlk geldiğimizde oldukça kafa yormamıza sebep olan, başımızı ağrıtan ama bir o kadar da hayran kaldığımız bir konudan bahsetmek istiyorum kısaca. Bu konu Almanya’da çok önemli!! 🙂

Almanya, geri dönüşüme çok önem veren bir ülke. Geri dönüşümün başında da evsel atıklar geliyor ve ev halkına da bu konuda oldukça önemli bir görev düşüyor: çöp ayrıştırmak.

Çöp ayrıştırmak görev olduğu kadar bir zorunluluk da. Belediye görevlileri çöpünüzü belirlediği günlerde düzgün ayrıştırılmış olduğu takdirde toplar. Her çöp tipinin sizin ikamet ettiğiniz sokağa göre bir toplama günü vardır ve o çöp türüne özgü renk ve tipteki çöp kovanızı dışarı çıkarmanız gerekir. Eğer bir apartman ya da ev yöneticiniz yoksa (Hausvervaltung) bunu sizin yapmanız gerekir. Çöp kovalarının renkleri bulunduğunuz eyalete göre değişebiliyor ama içerikleri ülke genelinde aynı. Bu kategoriler

– Sarı çöp (Gelbe Tonne): Geri dönüştürülebilecek plastik, teneke, alüminyum folyo, süt kartonu gibi ambalaj atıklarını içeren çöp. Çoğu içecek şişesi depozitolu olduğu için çöpe atmayı tercih etmezsiniz. Ayrıca cam ve kağıt çöpleri kesinlikle bu çöpe atılmaması gerekir.

– Kağıt çöpü (Papiermüll): Geri dönüştürülemeyecek kadar eski olmadığı müddetçe hemen her kağıt, karton gibi evsel atıklar geri dönüştürülmek üzere bu çöpe atılmalıdır.

– Organik çöp (Biotonne): Her türlü yiyecek atığı, bahçe temizliği sonrasında çıkan atık, yumurta ve kuruyemiş kabukları gibi organik atıklar dahil bu çöp grubunda toplanması gerekiyor. Bunun için üretilmiş plastik içermeyen kağıt ya da özel organik malzemeden yapılmış torbaları kullanabilirsiniz.

– Diğer (Restmüll): Geri dönüşümü mümkün olmayan hijyenik ürünler, bebek bezi, eski kumaş gibi diğer evsel atıklar da bu kategoride toplanmalıdır. 

Cam atıklar ise beyaz, kahverengi ve yeşil renklerde ayrılmak üzere belirli sokaklarda bulunan konteynerlere bizzat atmanız gerekir. Cam atıklarınızı gürültü kirliliğini önlemek için Pazar günleri hariç günün çok geç olmayan saatlerinde buralara atabilirsiniz.

Bu çöp mevzusunu halledince Almanya’da yaşamanın bir zorluğu kalmıyor.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Yurt dışına çıkmadan önce yapmanız gerekenler: Apostil

Apostil konusu denklik sürecinde çok önemli çünkü bütün evraklarınız (diplomalar, transkriptler hatta adli sicil kaydı bile..) Almanya’ya geldiğinde sadece bir kağıt parçası halini alıyor. Burada bu belgelerin güvenilir ve gerçek olduğunu Apostil yaptırarak kanıtlamanız isteniyor. Birçok kurum tarafından (özellikle Approbation ve Berufserlaubnis için başvurduğunuzda) ancak Apostillendikten sonra yapılan tercümeler kabul ediliyor. Bu nedenle Almanya’ya gelmeden tüm belgelerinize Apostil yaptırmanızı öneririm. Apostil işi kolayca halledilebilecek kısa bir işlem olsa da bazen can sıkabiliyor. Bunun nedenlerini dilim döndüğünce aşağıda açıkladım.

Apostili nerede yaptırabilirsiniz?

İlçelerde Kaymakamlıklar, illerde ise Valilikler Apostil ile evrak tasdikini ücretsiz olarak yapıyor. Ben bu işlemi herhangi bir randevu almadan Ankara’da evime en yakın kaymakamlıktan yaptırmıştım, üstelik yüzlerce sayfa da olsa sorun olmuyor.

Ben garanti olsun diye uzun transkriptlerin bile her sayfasına Apostil yaptırmıştım ancak normalde güvenli bir şekilde zımbalı bir belgenin köşesi kıvrılarak yapılan Apostil de Kabul ediliyormuş. Apostil yapılan her belgeye bir Apostil sayfası eklenip zımbalanıyor ve üzerinde kaymakamlık mühürü ile imzası da bulunuyor.

Bu işlemin ön şartı elinizdeki evrakın kaymakamlık veya valilik tarafından imza sirküsü bilinen birisi tarafından imzalanmış olmasıdır. Yoksa kaymakamlık sizin belgenizin apostil onayını yapmayabilir. Yani örneğin Diplomanızda imzası bulunan Rektörün/Dekanın apostil yetkisi yoksa kaymakamlıktan apostil onayı da yaptıramıyorsunuz.  

Apostil almada sorun yaşıyorsanız yapabilecekleriniz:

– Birincisi belgenizde imzası bulunan kişinin imza sirküsü bir cümlelik bir dilekçe ile birlikte Kaymakamlığa gönderilmeli (imzası bulunan kişiden rica edip siz de elden götürebilirsiniz, zor bir işlem değil ama dilekçe detayları için kaymakamlıktan önce bilgi almanızı öneririm). Böylece bundan sonra kaymakamlık bu kişinin imzası bulunan belgelere Apostil onayı verecektir. Ama imzası bulunan kişiye ulaşamıyorsanız, artık bu kurumda çalışmıyorsa veya ulaştınız ama kendisi imzasına apostil yetkisi almanıza onay vermiyorsa o zaman bu yöntem de işe yaramayabilir.

– İkinci yöntem ise belgenizi aldığınız birimden (mesela okulunuzun dekanlığında bulunan bir çalışan olabilir) apostil yetkisi olan bir kişiye ulaşmak ve belgeye bir imza daha attırmak. Sonrasında apostil yaptırabilirsiniz.

– Üçüncü yöntemi ise başka çareniz yoksa deneyebilirsiniz. Kaymakamlıktaki apostil yetkili birisine (sağlık birimindeki hekim olabilir örneğin) tüm belgeleri imzalatıp sonra da Apostil yaptırabilirsiniz. Bu yöntem aslında çok doğru bir yöntem değil ama başka çareniz yoksa işe yarayabiliyor. Ancak tabii unutmayın ki kaymakamlık bu yöntemi kabul etmeyebilir.

Benim Apostil ile ilgili paylaşmak istediklerim bunlardı. Her iki ülkedeki bu bürokrasi çılgınlığını mümkün olan en az zorlukla atlatmanız dileğiyle.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Almanya’da Tıbbi denklik sınavı: Kenntnisprüfung

Kenntnisprüfung, tıbbi bilgilerinizin Almanya’da hekimlik yapmanız için yeterli olduğunu ve aslında ‘gerçekten’ doktor olduğunuzu kanıtlamanızı amaçlayan bir sınav. Bu başlıkta kendi Kenntnisprüfung deneyimimden ve sınavı geçmek için yararlandığım kaynaklardan bahsedeceğim. 

Almanya’ya Şubat 2019’da geldikten 1-2 ay sonra hiç Gutachterverfahren (yani tıbbi eğitimin uzman tarafından incelenmesi) sürecine girmeden doğrudan Kenntnisprüfunga başvurdum. 

Bu kararı vermemdeki ana sebepler:
Almancamın yeterli olması, çeviri için servet vermek istememem, sınavın çok genel bilgileri içeren bir sınav olduğunu bilmem, transkriptimin inceleneceği süreyi beklemeden daha erken Approbation almayı ummam. 

Tabii herşey umduğum gibi olmadı ve KSP randevum tam 8 ay sonra Kasım 2019’da geldi. Bu süre kişiden kişiye çok değişiklik gösterebiliyor bu nedenle siz de benim gibi Bavyera’dan başvursanız da 2 ay sonra da sınav randevusu alabilirsiniz 22 ay sonra da. Yine de denklik almak için başvurduğunuzda; belgelerinizin çevirisi ve bu belgelerin Gutachter tarafından incelenmesi daha uzun sürecektir. Ayrıca büyük bir olasılıkla, özellikle de yeni mezunsanız bir eksik çıkabilir ve süreciniz daha da
uzayabilir. 

Velhasılıkelam ben doğrudan KSP için başvurdum ve şansıma da geçirmek isteyen iyi niyetli hocalar çıktı ve bu şekilde Approbation belgeme kavuşmuş oldum. Eğer merak ediyorsanız sınav içeriğinden, bana ve beraber sınava girdiğim kişilere ne gibi sorular geldiğinden de ileriki postlarda bahsedebilirim. 

KSP için çalıştığım kitaplar: Fallbuch Chirurgie 140 Fälle, Fallbuch Innere Medizin 150 Fälle oldu. Ayrıca Almanca EKG, Röntgen, MR, Ultrason yorumlamayı öğrendim. Strahlenschutz için online 2 saatlik bir ders aldım. Aklıma takılanlar için Amboss’tan yararlandım. 

Toplam çalışma sürem: 4 hafta, 2 haftasını izin alarak evde tamamen çalışmaya ayırdım.

Yanıma öğrendiklerim kar kaldı, ve sınav sayesinde tıbbi terimlerin Almancasına daha çok hakim olduğum için iş arkadaşlarımla daha iyi iletişim kurabilir oldum.

Bu da benim Approbation hikayem.

@almanyada_hekimlik

2 Yorum

Praxis’te çalışmak

Almanya’da iş bulabileceğiniz yerler içerisinde Üniversite hastaneleri, diğer hastaneler (eğitim kliniği veya yerel hastaneler), muayenehaneler (Praxis) sayılabilir.

Bizim ülkemizde çok alışık olmadığımız bir iş alanı olan muayenehanede (Praxis) ‘angestellter Arzt’ (Türkçe’ye sözleşmeli hekim olarak çevrilebilir) olarak çalışmanız mümkün. Tabii kendiniz de Praxis açabilirsiniz ama bu çok sonrasının bir konusu.
Praxis’ler hasta yoğunluğuna yetişemedikleri için sözleşmeli hekimleri çalıştırmaya başladılar. Bunların ilanlarını yine iş arama sitelerinden bulabilir veya bir arkadaşınız vesilesiyle başvurabilirsiniz. 

Praxis’te çalışmanın avantajları ve dezavantajları olabilir. Öncelikle yatan hasta, acil hasta veya nöbet gibi kavramlar olmadığı için çok daha rahat bir çalışma ortamı olduğunu düşünüyorum. Belli bir hasta popülasyonunuz var ve çoğunlukla randevu ile size başvuran hastaların muayene ve tedavilerini uyguluyorsunuz. Alanınız dışında kalan veya acil olduğunu düşündüğünüz hastaları başka Praxis veya hastanelere kolaylıkla sevk edebiliyorsunuz.

Eğer birlikte çalıştığınız hekimlerin eğitim verme izni (Weiterbildungserlaubnis) varsa asistanlık eğitiminizin bir kısmını da ilgili branşın bulunduğu bir Praxis’te yapabilirsiniz. Tabii asistanlık yapmanın en önemli kriteri denkliğinizi yani Approbation belgenizi almış olmanız. 

Ayrıca ister hastanede isterse Praxis’te çalışın çalışma şartlarınız işveren ile sizin aranızdaki sözleşmeye bağlı. Yani maaş, çalışma saatleri, çalışma günleri veya ek haklarınızın tamamı sözleşme imzalanmadan önce pazarlık edilebilecek değişkenler. Belki de Türkiye’de en alışık olmadığımız konulardan birisi de bu olabilir.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Berufserlaubnis

Amanya’da hekimlik yapabilmek için ya Approbation ya da ‘Berufserlaubnis’ (geçici çalışma izni)’den birisine sahip olmanız şart. Approbation sınırsız bir süre için verilir ve hekimlikle ilgili işleri yapmanızda bir kısıtlama yoktur. Ancak Berufserlaubnis sınırlı bir süre için verilir ve bazen çalışacağınız kuruma mahsus da olabilir. Approbation alabilecek şartları karşılamadan önce birçok kişi geçici çalışma izniyle Almanya’ya gelip çalışmaya başlayabiliyor (denkliğiniz olmadığı için yanınızda sürekli başka bir hekim bulunması şartıyla). Peki çalışma izni almak için gerekli şartlar nelerdir? Tabii ki ilk başta başvuracağınız eyalette bir iş bulmanız gerekli. 

Öncelikle her eyalet için ufak tefek farklılıklar olabileceğini unutmayın, bu başlık altında genel bazı belgelerden bahsedeceğim ama çalışacağınız eyaletin ‘Berufserlaubnis’ için gerekli şartlarını kendiniz mutlaka okuyun ve bunu gözeterek belgelerinizi hazırlayın. 

Ayrıca bu belgelerin Almanya’da bulunan bir yeminli tercüman tarafından Almanca’ya çevrilmiş olması gerektiğini unutmayın. 

Belgelerin Türkçe orijinalinde Apostil olması her belge için şart olmasa da Türkiye’den gelmeden önce tamamına Apostil yaptırmanızı öneririm. Sonradan yaptırmak çok daha zor oluyor. 

-Tıp fakültesi diplomanız 
-Türkiye’de hekimlik yapmanızda bir sakınca olmadığını gösteren bir belge. (Sağlık Bakanlığı tarafından verilebilir) 
-Hekimlik uygulamanızda suç işlemediğnizi gösteren ‘good standing’ belgesi (Ben Ankara’daki TTB’den İngilizcesini almıştım) 
-Sağlığınız açısından hekimlik yapmanızda bir sakınca olmadığını gösteren Belge (Almanya’da bulunan bir hekim tarafından imzalanmış olması gerekli, 3 aydan eski olmamalı) 
-Gerekli tıbbi Almanca seviyesine sahip olduğunuzu gösteren Belge, Fachsprachprüfung sonucu benim bulunduğum eyalette otomatik olarak iletiliyordu 
-Ayrıca: nüfus kayıt örneği, Evliyseniz Formül B, pasaport (kısa geçerlilik süresi olan pasaportunuz varsa gelmeden önce uzatın), boşluksuz CV, adli sicil kaydı

Herkese başvuru sürecinde başarılar.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Almanya’da doktora yapmayı düşünüyorsanız

Ne tür pozisyonlarda çalışabiliriz diye düşününce doktora ile ilgili çok kaynak olmadığını görüyorum. Almanya’da doktoranın mesleki sürecin her döneminde yapılabildiği ancak birçok Alman tıp fakültesi öğrencisinin bu işi öğrencilikte hallettiğini söyleyebilirim. Çalışmanızın içeriğine göre 6 ayda bitebileceği gibi 2 yıl da sürebilir. Tıp fakültesinden mezun olmak Almanya’da size Dr. ünvanı kazandırmaz, gerek de yoktur çalışmak için. Uzman da olabilirsiniz muayenehane de işletebilirsiniz Dr. med. olmadan. Doktoranın önemi gerçekten akademik bir kariyer düşünenler için daha fazla. Doktora yapmak istiyorsanız ilgilendiğiniz üniversitenin web sitesine bakın derim. İçerisindeki bölümlerde ‘Arbeitsgruppen’ başlığını göreceksiniz ve hangi çalışma grupları, ne konularda çalışma yürütüyor ve başlarında hangi hoca var öğrenebilirsiniz. Hocayı belirledikten sonra da, mail adresine doğrudan sizin amacınızı belirten kısa bir motivasyon mektubu ile birlikte cv’nizi de ekleyip gönderebilirsiniz. Bu da bir iş başvurusu olduğu için motivasyon mektubu çok önemli. Sözkonusu branştaki başvurduğunuz çalışma ekibine uygun birisi olduğunuza ikna olurlarsa size geri döneceklerdir. Normalde öğrencinin yapacağı işe mezun bir hekim hatta uzmanın talip olması bir dezavantaj değil avantaj olabilir.

Ancak unutmamak gerekir ki doktora yaparken iş tanımınız çoğu zaman ‘wissenachaftliche Mitarbeiter/in’ olarak göründüğü için size standart bir doktordan düşük asgari denebilecek bir maaş teklif edilebilir. Yapacağınız iş de ona göre hafif ve çoğu zaman evden çalışabileceğiniz nitelikte veya bilgisayar başında sadece bazı günler hastaneye gitmenizi gerektiren işler olabilir. Ne istediğinizi biliyorsanız ve akademik bir kariyer düşünüyorsanız, bilimsel çalışmalar yapmak için Almanya çok güzel bir ülke. Hocalar burada da Türkiye ile aynı diyebilirim. Hocanıza ismiyle seslenebilirsiniz çoğu zaman ama yine de gizli bir ast üst ilişkisi vardır. 

Bu konudaki yazdıklarım kendi deneyimlerimdir ve kişisel farklılıklar gösterebilir.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Hier war Goethe nie / Goethe burada değildi

Bu tabelayı ilk gördüğümde anlam veremediğim halde komik bulup çekmiştim fotoğrafını.

Uzaktan baktığınızda ‘Hier war Goethe’ (Goethe buradaydı) yazıyor, yaklaştığınızda ise Goethe’nin buraya hiç uğramadığını anlıyorsunuz. Bu ironinin aslında ne demek olduğunu çok sonra öğrendim ve bu klasik alman esprisini sizinle de paylaşmak istiyorum.

Goethe bir dönemin en iyi yazarlarından ve tabiiki de anavatanında çok seviliyor. Memleketi ise Weimar adında küçük bir şehir olunca, oralarda daha da fazla gurur kaynağı. Weimar’da meydana heykelini dikmekle kalmamışlar, çeşitli restoranların, mağazaların, kafelerin, caddelerin ismini Goethe koymuşlar. Bu da anladığım kadarıyla Weimar gibi küçük ve başka (benim bildiğim) fazla bir meziyeti olmayan bir şehiri fıkra konusu yapmış. Bir yerde yaşadı, bir restoranda yemek yedi veya bir sokaktan geçti diye Goethe gibi evrensel bir yazarın ismini heryere yazan Weimar halkı kendince haklı olsa da ‘Goethe buraya hiç uğramadı’ ekibini daha çok sevdim ben. Bu arada bu fotoğraf Weimar’dan kilometrelerce uzakta başka bir şehirde çekildi. Memleket esprileri Almanca’da çok sıklıkla kullanılıyor. Küçük bir şehir bile hemen bitişiğindeki diğer küçük
şehirle zıtlaşmaya bayılıyor.

Yorum Bırak