"Enter"a basıp içeriğe geçin

Etiket: almanya

Belgeleri hazırlarken dikkat edilmesi gereken noktalar

Sıkıcı ama bu süreçteki herkesin bir şekilde karşısına defalarca çıkacak bir konudan bahsetmek istiyorum. Approbation / çalışma izni / FSP / Uzmanlık denkliği başvuruları sırasında bizlerden istenen belgelerin hazırlanmasinda birçok terim birbirine giriyor. Bu durum da çok fazla kafa karışıklığı yaratabiliyor. DM yoluyla veya arkadaşlarımla sohbet ederken en çok sorulan konu da yine bu aslında. Bizden istenen belgenin özelliği ne olmalıdır? Bu tür listelerde karşımıza çıkan terimlere şöyle bir bakalım istedim. Bu örnek listeyi çeşitli eyaletlerdeki listelere bakarak oluşturdum. Bu arada bircok konu gibi bu listeden yazan belgelerin bir çoğu konusunda sizin dosyanıza bakan memur (Sachbearbeiter) istisnalar yapabilir, inisyatif kullanarak uygun olmasa da bir belgeyi kabul edebilir veya istenilen listesinde belirtilmese de ek bir belge isteyebilir veya zaten gönderdiğiniz bir belgeyi zaman aşımına ugradığı gerekçesiyle yenilemenizi isteyebilir. Bütün bunlar süreci uzatabilen veya kısaltabilen kişisel faktörler. Bu nedenle belgeleri en baştan olabildiğince dogru şekilde hazırlamak çok önemli.

Haager Apostille

Apostil yabancı devlet makamları tarafından düzenlenmiş bir belgenin bir başka ülkede geçerli olarak kabul edilmesine yönelik yapılan bir işlemdir. Apostil işlemi kaymakamlıklarda veya valiliklerde ücretsiz olarak yapılabilir.

Beglaubigte Kopie / amtlich beglaubigte Kopie /

Amtliche Beglaubigung von Kopien

Türkçeye çevirdiğimizde „bir fotokopinin devlet makamı tarafından onaylanması “ gibi bir anlamı var. Eğer bir belgenin orjinalini değil de fotokopisini verecekseniz bu fotokopinin Almanyadaki belediyelerde yani Bürgeramt veya Rathaus gibi devlet kurumlarında orjinalinin Fotokopisi olduğu ile ilgili onaylanması gerekiyor. Düşük bir islem ücreti karşılığında yapılıyor. Belgelerinizi elden teslim ediyorsanız ve orjinalini gösterebiliyorsanız bu onayı yaptırmak zorunda değilsiniz.

Übersetzung durch beeidigte Übersetzer

Türkçe dilinde olan tüm belgelerinizin çevirisi Almanya‘da yeminli tercüman olarak tabir edilen tercümanlar tarafından yapılması gerekiyor. Bu Türkiye‘de yapılan noter onaylı tercüme ile karşılaştırılabilir bir durum ancak Türkiye‘de çevirilen belgeler kabul edilmediği için zaman ve para kaybetmeden doğrudan bu sekidle tercüme ettrimenizi önerebilirim.

Lückenloser, tabellarischer Lebenslauf

CV‘nin her zaman boşluksuz olması hem is başvurusunda hem de bu tür devlet kurumlarına verilecek belgelerde önemli. Eğer bir zaman diliminde eğitim görmediyseniz veya çalışmadıysanız da o boşluk süresini belirterek ne yaptığınızı yazmanızda fayda var. Örneğin: iş arama süreci, annelik izni, yurt dışı seyehati, staj vb gibi.

Führungszeugnis/Straffreiheitsbescheinigung

Adli sicil kaydı. Hangi ülkelerde uzun süreli ikamet ettiyseniz hepsinden almanız istenebilir. Elektronik imzalı adli sicil kaydı yerine imza ve kaşeli bir belge almanızda fayda var.

Geburtsurkunde

Nüfustan alacağınız doğum belgesi ve eğer evliyseniz Formül B evlenme kaydi

Leumundszeugnis/Unbedenklichkeitsbescheinigung

(Certificate of good standing)

Türk tabipleri odasından veya Sağlık bakanlığından temin edebilirsiniz. Belgeyi TTB‘den alabilmek için üye olmanız ve belli bir kayıt ücreti ödemeniz gerekiyor. Sağlık bakanlığından alırken ise son zamanlarda bekleme sürelerinin oldukca uzadığını duyuyorum. Size hangisi uygunsa oradan temin edebilirsiniz.

Ärztliche Bescheinigung eines in Deutschland zugelassenen Arztes

Almanya‘da çalışan bir hekimin dolduracağı sağlık raporu. Genellikle denklik sitelerinden indirebileceğiniz hazır formu doldurup imzalaması yeterli oluyor.

@almanyada_hekimlik

Okuyun:

Almanya’da iş başvurusunda önemli bir konu: mail yazmak

Almanya’da uzmanlık eğitimi ve Türkiye’de alınan uzmanlık eğitiminin denkliği

Yorum Bırak

Almanya’da iş başvurusunda önemli bir konu: mail yazmak

Aramızda Almanya’ya gelme hedefi içerisinde olan çok farklı seviyelerden kişiler var. Ama genç, yaşlı, deneyimli, deneyimsiz birçok kişiden Almanca mail yazmak ile ilgili soru ve yardım talebi aldım. Bu nedenle bu konu ile ilgili genel bir post yazmaya karar verdim. Almanya’da mail günlük yazışmalarda sıklıkla kullanılan, çoğu zaman kısa sürede okunan veya cevaplanan ve yazılı bir dilekçe kadar resmi bir yazışma türüdür. Bu nedenle mail yoluyla yazdıklarınıza da oldukça özen göstermeniz beklenir.

İlk olarak iş başvurusu için göndereceğiniz evrakları (CV, Motivasyon mektubu, varsa diplomalar, eğitim belgelerinin ingilizce veya Almancası, varsa dil seviyenizi gösteren belge / Berufserlaubnis / Fachsprachprüfung sonucu gibi belgeler) yani elinizde ne varsa atacağınız mail’e eklemenizde fayda var.

Girişte mail attığınız kişiyi tanıyorsanız ismiyle tanımıyorsanız genel bir hitapta bulunmanızı öneririm:

Sehr geehrter Herr/geehrte Frau Prof. Mustermann,

Veya

Sehr geehrte Damen und Herren,

Sonrasında kısaca iş ilanından nasıl haberdar olduğunuzu ve ilgilendiğinizi belirtebilirsiniz.

Ich habe Ihre Stellenanzeige für die Position ‘Assistenzarzt für Kinder- und Jugendheilkunde’ / ’Facharzt für Orthopädie’  aus Ihrer Internetpräzens entnommen und möchte mich gerne dafür bewerben.

Eğer belli bir yerden bir ilan görmediniz belki bir duyum aldınız ve hospitasyona/staja/intörnlüğe başvuruyorsanız:

İch studiere zurzeit Medizin im dritten Lehrjar an der Universität von Ankara (Ankara
Üniversitesi-Türkei) und interessiere mich für eine Famulatur in Ihrer Klinik.

Sonrasında ekte bulunan belgelerinizi kısaca yazabilirsiniz.

Im Anhang zu dieser E-Mail finden Sie meine Bewerbungsunterlagen.

Bir de kapanış yapmalısınız tabii:

Für Rückfragen stehe ich Ihnen gerne jederzeit zur Verfügung.

Mit freundlichen Grüßen

Kendi isim soyisminiz ile bitirp alta da iletişim bilgilerinizi yazmanız faydalı olur.

Genel olarak maile bakacak olursak, şöyle bir örnek verebilirim:

Sehr geehrter Herr Prof. Mustermann,

Ich habe Ihre Stellenanzeige für die Position ‘Assistenzarzt für Kinder- und Jugendheilkunde’ aus Ihrer Internetpräzens entnommen und möchte mich gerne dafür bewerben.

Im Anhang zu dieser E-Mail finden Sie meine Bewerbungsunterlagen.

Für Rückfragen stehe ich Ihnen gerne jederzeit zur Verfügung.

Mit freundlichen Grüßen

isim soyisim

iletişim bilgileri

Tabii unutmayın ki mail sadece kısa bir giriş. Belgeleriniz içerisindeki CV ve özellikle de motivasyon mektubu sizi  diğer adaylar içerisinde parlatacak ve hedefe ulaştıracak yazılar olacaktır.

Bu benim versiyonum, farklı öneri veya eklemeleriniz varsa yorumlarda paylaşırsanız hepimiz faydalanabiliriz.

2 Yorum

EU Blaue Karte / AB Mavi Kartı

Almanca öğrendiniz, İş sözleşmenizi imzaladınız ve bu sayede gideceğiz eyaletin Ärztekammer birimine başvurarak geçici çalışma izninizi aldınız. Artık Almanya’ya gelmek için önünüzde pek bir engel kalmadı. Bir şey hariç: Ulusal Vize (3 aydan uzun süre Almanya’da kalabilmek için gerekli vize türü). Ulusal vize olarak başvurduğunuzda eğer kriterleriniz uygunsa vizeniz Mavi Kart diye özel bir vize türü olarak veriliyor. Mavi kartın yararı eşiniz ve çocuklarınıza da sizinle eş zamanlı olarak, Almanca bilmelerine gerek kalmadan oturum hakkı ve çalışma hakkı tanınması. Ailece başvuruyorsunuz ve şartlar uygunsa genelde 1-2 haftada çıkıyor.

Mavi Kart için gerkeli şartlar

  • Üniversite Mezunu olmak
  • Kalifiye bir işte çalışmak üzere sözleşme imzalamanız (yasada iş teklifi diye geçse de 2019’da Ankara Başkonsolosluğu sözleşme imzalanıp çalışma izni alınmadan doktorlara vize vermiyordu)
  • Minimum brüt 55.200 Euro/yıl (2020 yılı için, senelik güncelleniyor) maaşa anlaşmış olmanız
  • Bu maaş doktorlar için minimum 43.056 Euro/yıl olsa da eğer çalışma saatiniz göre maaşınız genel olarak sizin deneyiminizdeki doktorlar için çok düşükse şüpheyle bakılıyor ve kötüye kullanım ihtimaline karşın red alabiliyorsunuz.

AB Mavi Kart ile Almanya’ya gelen kalifiye göçmenler 33 ay sonra, eğer Almanca’larının yeterli düzeyde olduğunu gösterebilirlerse 21 ay sonra kalıcı oturma iznine kavuşuyorlar.

Türkiye’de Alman Konsolosluğunda yaptığınız başvuru sadece geçici ve kısa süreli bir oturma izni sağlıyor. Almanya’ya geldikten sonra bürokrasi devam ediyor ve buradaki yabancılar dairesine (Ausländerbehörde) tekrar başvurmanız sonucunda Mavi kart elinize geçiyor. Alman Bürokrasisi ve Ausländerbehörde çilesi ayrı bir postu hak ediyor. Genel hatlarıyla Mavi Kart ilgili söylenecekler bu kadar. Daha detaylı bilgi için www.auswaertiges-amt.de’ye göz atabilirsiniz.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

İş başvuru sürecinde dikkat edilmesi gerekenler

Almanya’da çalışma hayali birçok kişinin kafasını kurcalasa da asıl olarak bu hayali gerçekleştirecek olan gelişme iş bulmak olacaktır. İş bulduktan sonra çalışma izni, oturum hakkı ve sizi Approbation’a ulaştıracak sınavlara girme hakkını otomatik olarak elde etmiş oluyorsunuz. O yüzden nasıl yapsam nereden başlasam diyen herkese tek önerim Almanca’yı öğrenebileceğiniz en iyi düzeye getirin ve hemen iş aramaya başlayın.

İş arama sırasında fark edeceksiniz ki birçok ilanda Approbation’u olan hekim isteyebiliyorlar. Bu ilanları şimdilik baştan elemek zorundasınız ama merak etmeyin Almancanız yeterliyse Approbation olmadan da iş bulabilirsiniz. Bu eksiği kapatmak için belki bir fedakârlık yapıp çok istenmeyen bir bölümde asistanlık yapmak ya da çok istenmeyen bir şehirde işe başlamak zorunda kalabilirsiniz.

Ama benim yine de herkese önerim istediklerinizin peşinden gidin ve öncelikle gerçekten istediğiniz bölüm hocaları ile görüşün, gerçekten istediğiniz şehirlerdeki hastanelere bir göz atın. Siz bir doktorsunuz ve kalifiye bir iş yapacaksınız, sizin de seçme hakkınız var. Gerekirse çalışmak istediğiniz bölüm hocalarına mail atın, hospitasyon (staj) isteğinde bulunun ya da etkileyici bir motivasyon mektubu yazın ve o bölümü ne kadar çok istediğinizi ve o bölüme neden en uygun kişi olduğunuzu kısa ve net bir şekilde anlatın. İstediğiniz bölümle ilgil iş tecrübenizin olması sizin diğer adayların önüne geçmenizi sağlayabilir.

Başvuru için hazırladığınız CV’nin özellikle boşluksuz olmasına dikkat etmeniz çok önemli. Yani tarihleriyle birlikte tablo şeklinde ne zaman hangi okula gittiniz, hangi işlerde çalıştınız, hangi eğitimleri aldınız. Arada boş bir zaman aralığı kesinlikle kalmaması gerekiyor. Eğer bir yıl boyunca TUS çalıştıysanız veya bir yıl boyunca seyahat ettiyseniz bunu da yazabilirsiniz, önemli olan boşluk olmaması. Eğitime veya çalışmaya ara vermek Almanya’da Türkiye’den çok daha sık rastlanan ve yadırganmayan bir durum, bu nedenle çekinmeden her şeyi yazabilirsiniz.

Diğer bir nokta ise motivasyon mektubu. Her başvuru için gözden geçirip, başvurduğunuz işle ilgili noktalar eklemeyi unutmayın. Sizin o işe en uygun kişi olduğunuza inandırmanız gerek.

Bir diğer konu ise Almanca hazırladığınız CV ve motivasyon mektubunun doğru bir Almanca ile yazılmış olması. Mutlaka göndermeden önce bir kişiye daha okutun derim.

Bütün başvuru evraklarınızı (motivasyon mektubu, CV, katıldığınız kurslara ait belgeler, dil sertifikanız olabilir) tek bir PDF halinde toplayıp e-mail olarak yollayabilirsiniz.

Sizin iş başvurularında zorlandığınız noktalar neler?

@almanyada_hekimlik

6 Yorum

Hier war Goethe nie / Goethe burada değildi

Bu tabelayı ilk gördüğümde anlam veremediğim halde komik bulup çekmiştim fotoğrafını.

Uzaktan baktığınızda ‘Hier war Goethe’ (Goethe buradaydı) yazıyor, yaklaştığınızda ise Goethe’nin buraya hiç uğramadığını anlıyorsunuz. Bu ironinin aslında ne demek olduğunu çok sonra öğrendim ve bu klasik alman esprisini sizinle de paylaşmak istiyorum.

Goethe bir dönemin en iyi yazarlarından ve tabiiki de anavatanında çok seviliyor. Memleketi ise Weimar adında küçük bir şehir olunca, oralarda daha da fazla gurur kaynağı. Weimar’da meydana heykelini dikmekle kalmamışlar, çeşitli restoranların, mağazaların, kafelerin, caddelerin ismini Goethe koymuşlar. Bu da anladığım kadarıyla Weimar gibi küçük ve başka (benim bildiğim) fazla bir meziyeti olmayan bir şehiri fıkra konusu yapmış. Bir yerde yaşadı, bir restoranda yemek yedi veya bir sokaktan geçti diye Goethe gibi evrensel bir yazarın ismini heryere yazan Weimar halkı kendince haklı olsa da ‘Goethe buraya hiç uğramadı’ ekibini daha çok sevdim ben. Bu arada bu fotoğraf Weimar’dan kilometrelerce uzakta başka bir şehirde çekildi. Memleket esprileri Almanca’da çok sıklıkla kullanılıyor. Küçük bir şehir bile hemen bitişiğindeki diğer küçük
şehirle zıtlaşmaya bayılıyor.

Yorum Bırak

Tebrikler artık iş aramaya başlayabilirsiniz!

İş aramak bizim Türkiye’de hekim olarak hiç yapmadığımız bir şey. Almanya’da ise hekimler de diğer tüm mesleklerde olduğu gibi iş ilanlarına bakıyor veya çevresine sorup soruşturuyor ve çalışacağı hastane ile birebir anlaşma imzalayarak çalışmaya başlıyor.

Bu noktada diğer tüm Alman hekimlerden hiçbir farkınız yok. İş ilanlarının bulunduğu sitelerde kendinize uygun olduğunu düşündüğünüz açık pozisyonlara başvuracaksınız. Bence önemli noktalardan bir tanesi mümkün olduğunca çok yere başvurmak. Hangi eyaleti istediğinizi biliyorsanız veya hangi branşı istediğinizi biliyorsunuz iş aramaya bu noktadan başlayabilirsiniz. Daha kolay iş bulacağınız yerler küçük şehirlerdeki iç hastalıkları, genel cerrahi, nöroloji, psikiyatri gibi branşlar olacaktır. Eğer büyük bir şehirde veya farklı bir branşta çalışmak istiyorsanız gözünüzü korkutmayın, bunlara da başvurun. Ancak unutmayın ki Almanya’ya geldikten bir süre sonra daha güzel bir Almanca ve Almanya’da edindiğiniz iş tecrübenizle branş değiştirmeniz daha kolay olacaktır.

Ben zaten Türkiye’de Pediatrist olduğum için branş seçme gibi bir durumum olmadı, pediatri kadroları olan beğendiğim hastane ve praxislere (muayenehane) başvurdum.

İş ilanları bulabileceğiniz bazı siteler:

www.indeed.de

www.aerzteblatt.de

www.medi-jobs.de

www.stepstone.de

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Almanya’ya gitmeye karar verdiyseniz ilk aşama Almanca öğrenmek

Eğer bu yola girdiyseniz ilk olarak yapılması gereken şey dil öğrenmek olacaktır. Dil öğrenmeden ne iş arayabiliyorsunuz ne çalışma izni alabiliyorsunuz, hatta hospitasyon/staj ayarlamanız bile zor olabilir.


Öncelikle herkesin dil öğrenmeye yeteneği farklı olacağından vereceğim bilgilerin benim kişisel fikrim olduğunun altını çizmek isterim.

Birçok eyalet için Almanya’da çalışmanın en önemli şartlarından birisi de B2 düzeyinde Almanca biliyor olmak. Goethe ve TELC dışındaki sertifikaların kabul edildiğini duymadım. Son zamanlarda doktorlara Almanca öğrenmek amaçlı dil vizesi de pek verilmiyor. Ama bu iki sınava da Türkiye’de rahatlıkla girebiliyorsunuz. B2 düzeyinde Almanca öğrenip sertifikanızı cebinize koyana kadar Türkiye’de sürecin maddi yüküne hazırlanmak amaçlı çalışmaya devam edebilmek de bir avantaj olabilir.
9 ay gibi kısa bir sürede B2 düzeyi sertifika alan birçok kişi olsa da 2 yılda hazırlanan arkadaşlarım da var. Bu tamamen kişinin ne kadar zaman ayırabildiğine veya dil yeteneğine göre değişebilir.

Özellikle Almanca’yı Türkiye’de öğrendiyseniz gelir gelmez dilinizin yeterli olmadığını fark edeceksiniz. Korkmayın bu herkesin başına geliyor, burada yaşadıkça Almanca‘nızın günden güne daha da iyi olacağını unutmayın ve her fırsatta Almanlar’la sohbet etmeye çalışın.

Kurs ismi vermek doğru olmaz ancak online eğitim, özel ders, sınıf dersi hiç fark etmez. Siz kendinize uygun olanı seçin ve bir an önce bu işi ertelemeden Almanca öğrenmeye başlayın. Dil meselesi sizi korkutmasın. Birçok kişinin A1 hatta A2 düzeyini kurssuz evde kitaplar yardımıyla kendi başına çalıştığını biliyor musunuz?

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Almanya’da denklik sürecinde karşınıza çıkacak Terimler

Öncelikle Almanya’da hekimlikle ilgili herhangi bir kaynak okuduysanız çokça duyacağınız bazı kelimeler var ki bunların ne anlama geldiğini bilmeden işin içinden çıkmak oldukça zor.

Ben ilk araştırmalarıma başladığımda kafamın ne kadar karıştığını anlatamam. Bu nedenle ilk olarak bunlara dilim döndüğünce bir açıklık getirmek çok iyi olacak diye düşünüyorum.

Özellikle bilmeniz gereken terimler: Fachsprachenprüfung, Berufserlaubnis, Gutachterverfahren , Kenntnissprüfung, Approbation.
Bu bilgiler eyaletlere göre farklılık gösterebilir ancak ana hatlarıyla aynı
şeyleri ifade etmektedir.

Fachsprachenprüfung: Hekimlikte
gerekli dil becerilerini ölçen bir sınav. 

Berufserlaubnis: Almanca ‘çalışma izni’ anlamına gelir. Denklik alana kadar geçici bi süre çalışmanıza izin veren belge.

Gutachterverfahren: Denklik sürecinde bilirkişi incelemesi yapılmasına verilen isim. Genelde diplomalar, transkriptler, eğitimler ile ilgili evrakların teslim edilip bir uzman tarafından incelendiği bir süreç.

Kenntnissprüfung: Tıbbi bilginizin ölçüldüğü denklik sınavı. 

Approbation: Denklik. Bu belgeyi aldığınızda Almanya’nın heryerinde resmi olarak hekimsiniz. Tebrikler 😊

Aklıma gelen bazı önemli noktalar:

Berufserlaubnis sizin Almanya’ya adım attığınızda denklik almadan çalışabilmenizi sağlayan bir çalışma izni. Ancak tabii bunun da bazı şartları var. 

Fachsprachenprüfung normal dil sınavından farklı ve genellikle B1-B2 seviyesi almancanızı geçerli bir
sınavla (Goethe gibi) kanıtladıktan sonra başvurabileceğiniz bir sınav. Genel olarak daha çok anamnez alma, muayene, hasta ile ve meslektaşlarınızla kurduğunuz iletişim, hasta dosyası ve epikriz yazma gibi becerileri ölçen sınav.

Approbation (denklik) almak için önünüzde iki yol var, ya Gutachterverfahren (bilirkişi) ile denkliğinizi alacaksını ya da Kenntnisprüfung (denklik sınavı) Randevusu alıp sınav yoluyla denkliğinizi alacaksınız. İki yöntemin de avantajı/dezavantajı var bence. Bu nedenle bu kişinin vermesi gereken en önemli kararlardan birisi. Ben kendi şartlarımı değerlendirdiğimde KP yolu ile Appobation almayı tercih ettim.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Almanya’da çalışmak istiyorum, nereden başlamalıyım?

Almanya’da çalışmaya karar vermeden önce nasıl bir sürece girdiğini birçok kişi bilemiyor. Eminim size de birileri “dil öğrensen yeter abi, sonrasında iş buluyorsun ve Almanya’da çalışmaya başlıyorsun” gibi öğütler vermiştir. Bu tür bilgi kirliliklerine kanmadan gerçekçi bir şekilde işe koyulmak en önemlisi yoksa çok çabuk hayal
kırıklığına uğrayabilirsiniz. Tabii ki de Almanca öğreneceksiniz, ama bunun
yanı sıra üstesinden gelinmesi gereken birçok şey olacak, bürokrasi, kültürel
farklılıklar, sağlık sistemi ve işleyişi, sınavlar, yalnızlık bunlardan ilk aklıma gelenler. Ama bu süreçte yalnız değilsiniz, bu süreçten geçecek ilk kişi
de siz değilsiniz. Artık Almanya’ya Türkiye’den hekim göçü o kadar yaygın ki neredeyse her büyük hastanede birkaç Türk doktorla karşılaşacaksınız.

Bence başlanması gereken ilk nokta karar vermek olmalıdır. Kiminde birkaç ay sürdüğü söylenen ama birçok kişinin 1-2 yılını verdiği bu sürece girmek istiyor muyum? Yeni bir dil öğrenecek motivasyonum ve zamanım var mı? Başka bir ülkeye taşınmak için nedenlerim neler ve taşındığım ülkede aradığımı bulabilecek miyim?

Ben sizinle bu platform vesilesiyle kendi yaşadığım ve arkadaşlarımdan gördüğüm deneyimleri paylaşacağım. Doğru bilgilere ulaşabileceğiniz yerlere veya kitaplara yönlendirmeye çalışacağım.

Herkese sürecinde bol şans ve bol sabır diliyorum.

@almanyada_hekimlik

2 Yorum