"Enter"a basıp içeriğe geçin

Etiket: almanyadaki türkler

EU Blaue Karte / AB Mavi Kartı

Almanca öğrendiniz, İş sözleşmenizi imzaladınız ve bu sayede gideceğiz eyaletin Ärztekammer birimine başvurarak geçici çalışma izninizi aldınız. Artık Almanya’ya gelmek için önünüzde pek bir engel kalmadı. Bir şey hariç: Ulusal Vize (3 aydan uzun süre Almanya’da kalabilmek için gerekli vize türü). Ulusal vize olarak başvurduğunuzda eğer kriterleriniz uygunsa vizeniz Mavi Kart diye özel bir vize türü olarak veriliyor. Mavi kartın yararı eşiniz ve çocuklarınıza da sizinle eş zamanlı olarak, Almanca bilmelerine gerek kalmadan oturum hakkı ve çalışma hakkı tanınması. Ailece başvuruyorsunuz ve şartlar uygunsa genelde 1-2 haftada çıkıyor.

Mavi Kart için gerkeli şartlar

  • Üniversite Mezunu olmak
  • Kalifiye bir işte çalışmak üzere sözleşme imzalamanız (yasada iş teklifi diye geçse de 2019’da Ankara Başkonsolosluğu sözleşme imzalanıp çalışma izni alınmadan doktorlara vize vermiyordu)
  • Minimum brüt 55.200 Euro/yıl (2020 yılı için, senelik güncelleniyor) maaşa anlaşmış olmanız
  • Bu maaş doktorlar için minimum 43.056 Euro/yıl olsa da eğer çalışma saatiniz göre maaşınız genel olarak sizin deneyiminizdeki doktorlar için çok düşükse şüpheyle bakılıyor ve kötüye kullanım ihtimaline karşın red alabiliyorsunuz.

AB Mavi Kart ile Almanya’ya gelen kalifiye göçmenler 33 ay sonra, eğer Almanca’larının yeterli düzeyde olduğunu gösterebilirlerse 21 ay sonra kalıcı oturma iznine kavuşuyorlar.

Türkiye’de Alman Konsolosluğunda yaptığınız başvuru sadece geçici ve kısa süreli bir oturma izni sağlıyor. Almanya’ya geldikten sonra bürokrasi devam ediyor ve buradaki yabancılar dairesine (Ausländerbehörde) tekrar başvurmanız sonucunda Mavi kart elinize geçiyor. Alman Bürokrasisi ve Ausländerbehörde çilesi ayrı bir postu hak ediyor. Genel hatlarıyla Mavi Kart ilgili söylenecekler bu kadar. Daha detaylı bilgi için www.auswaertiges-amt.de’ye göz atabilirsiniz.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

İş başvuru sürecinde dikkat edilmesi gerekenler

Almanya’da çalışma hayali birçok kişinin kafasını kurcalasa da asıl olarak bu hayali gerçekleştirecek olan gelişme iş bulmak olacaktır. İş bulduktan sonra çalışma izni, oturum hakkı ve sizi Approbation’a ulaştıracak sınavlara girme hakkını otomatik olarak elde etmiş oluyorsunuz. O yüzden nasıl yapsam nereden başlasam diyen herkese tek önerim Almanca’yı öğrenebileceğiniz en iyi düzeye getirin ve hemen iş aramaya başlayın.

İş arama sırasında fark edeceksiniz ki birçok ilanda Approbation’u olan hekim isteyebiliyorlar. Bu ilanları şimdilik baştan elemek zorundasınız ama merak etmeyin Almancanız yeterliyse Approbation olmadan da iş bulabilirsiniz. Bu eksiği kapatmak için belki bir fedakârlık yapıp çok istenmeyen bir bölümde asistanlık yapmak ya da çok istenmeyen bir şehirde işe başlamak zorunda kalabilirsiniz.

Ama benim yine de herkese önerim istediklerinizin peşinden gidin ve öncelikle gerçekten istediğiniz bölüm hocaları ile görüşün, gerçekten istediğiniz şehirlerdeki hastanelere bir göz atın. Siz bir doktorsunuz ve kalifiye bir iş yapacaksınız, sizin de seçme hakkınız var. Gerekirse çalışmak istediğiniz bölüm hocalarına mail atın, hospitasyon (staj) isteğinde bulunun ya da etkileyici bir motivasyon mektubu yazın ve o bölümü ne kadar çok istediğinizi ve o bölüme neden en uygun kişi olduğunuzu kısa ve net bir şekilde anlatın. İstediğiniz bölümle ilgil iş tecrübenizin olması sizin diğer adayların önüne geçmenizi sağlayabilir.

Başvuru için hazırladığınız CV’nin özellikle boşluksuz olmasına dikkat etmeniz çok önemli. Yani tarihleriyle birlikte tablo şeklinde ne zaman hangi okula gittiniz, hangi işlerde çalıştınız, hangi eğitimleri aldınız. Arada boş bir zaman aralığı kesinlikle kalmaması gerekiyor. Eğer bir yıl boyunca TUS çalıştıysanız veya bir yıl boyunca seyahat ettiyseniz bunu da yazabilirsiniz, önemli olan boşluk olmaması. Eğitime veya çalışmaya ara vermek Almanya’da Türkiye’den çok daha sık rastlanan ve yadırganmayan bir durum, bu nedenle çekinmeden her şeyi yazabilirsiniz.

Diğer bir nokta ise motivasyon mektubu. Her başvuru için gözden geçirip, başvurduğunuz işle ilgili noktalar eklemeyi unutmayın. Sizin o işe en uygun kişi olduğunuza inandırmanız gerek.

Bir diğer konu ise Almanca hazırladığınız CV ve motivasyon mektubunun doğru bir Almanca ile yazılmış olması. Mutlaka göndermeden önce bir kişiye daha okutun derim.

Bütün başvuru evraklarınızı (motivasyon mektubu, CV, katıldığınız kurslara ait belgeler, dil sertifikanız olabilir) tek bir PDF halinde toplayıp e-mail olarak yollayabilirsiniz.

Sizin iş başvurularında zorlandığınız noktalar neler?

@almanyada_hekimlik

6 Yorum

Hier war Goethe nie / Goethe burada değildi

Bu tabelayı ilk gördüğümde anlam veremediğim halde komik bulup çekmiştim fotoğrafını.

Uzaktan baktığınızda ‘Hier war Goethe’ (Goethe buradaydı) yazıyor, yaklaştığınızda ise Goethe’nin buraya hiç uğramadığını anlıyorsunuz. Bu ironinin aslında ne demek olduğunu çok sonra öğrendim ve bu klasik alman esprisini sizinle de paylaşmak istiyorum.

Goethe bir dönemin en iyi yazarlarından ve tabiiki de anavatanında çok seviliyor. Memleketi ise Weimar adında küçük bir şehir olunca, oralarda daha da fazla gurur kaynağı. Weimar’da meydana heykelini dikmekle kalmamışlar, çeşitli restoranların, mağazaların, kafelerin, caddelerin ismini Goethe koymuşlar. Bu da anladığım kadarıyla Weimar gibi küçük ve başka (benim bildiğim) fazla bir meziyeti olmayan bir şehiri fıkra konusu yapmış. Bir yerde yaşadı, bir restoranda yemek yedi veya bir sokaktan geçti diye Goethe gibi evrensel bir yazarın ismini heryere yazan Weimar halkı kendince haklı olsa da ‘Goethe buraya hiç uğramadı’ ekibini daha çok sevdim ben. Bu arada bu fotoğraf Weimar’dan kilometrelerce uzakta başka bir şehirde çekildi. Memleket esprileri Almanca’da çok sıklıkla kullanılıyor. Küçük bir şehir bile hemen bitişiğindeki diğer küçük
şehirle zıtlaşmaya bayılıyor.

Yorum Bırak