"Enter"a basıp içeriğe geçin

Etiket: approbation

Hasta muayene ederken kullanılabilecek Almanca kalıplar

Hasta muayenesi sırasında rahatlıkla kullanabileceğimiz bazı kalıpları sizinle paylaşmak istiyorum.

Bu kalıpları hem FSP, Kennstnisprüfung gibi sınavlarda hem de günlük pratiğinizde (hospitation, iş hayatı) kullanabilirsiniz.

____________________________________________

Ziehen Sie bitte ihr T-Shirt aus.

Lütfen tişörtünüzü çıkarın.

____________________________________________

Ich würde gerne ihre Lunge abhören. / Ich würde Sie gerne abhören.

Akciğer seslerinizi dinlemek istiyorum.

____________________________________________

Jetzt schaue ich in ihre Ohren.

Şimdi kulaklarınıza bakacağım.

____________________________________________

Jetzt schaue ich in ihren Rachen.

Şimdi boğazınıza bakacağım.

____________________________________________

Mund öffnen bitte. / Können Sie bitte ihr Mund aufmachen?

Ağzınızı açın. / Ağzınızı açabilir misiniz lütfen?

____________________________________________

Jetzt mache ich die Bauchuntersuchung / neurologische Untersuchung usw.

Şimdi karın muayenesi / nörolojik muayene vs. yapacağım.

____________________________________________

Jetzt drücke ich fester.

Şimdi daha sert bastıracağım.

____________________________________________

Sagen Sie mir bitte wenn sie Schmerzen haben.

Ağrınız olursa lütfen söyleyin.

____________________________________________

Können Sie mir zeigen wo sie Schmerzen haben?

Ağrınızın yerini gösterebilir misiniz?

____________________________________________

Können Sie sich auf die rechte Seite drehen?

Sağ tarafınıza dönebilir misiniz?

____________________________________________

Können Sie sich bitte hinlegen?

Uzanabilir misiniz?

____________________________________________

Bitte Tief ein- und ausatmen.

Derin nefes alıp verin.

____________________________________________

Legen Sie sich bitte auf die Liege.

Lütfen muayene masasına uzanın.

____________________________________________

Können Sie bitte beide Arme ausstrecken?

Her iki kolunuzu da uzatabilir misiniz?

____________________________________________

Drücken Sie mit voller Kraft gegen meine Hände.

Tüm gücünüzle ellerime karşı kuvvet uygulayın.

____________________________________________

1 Yorum

Belgeleri hazırlarken dikkat edilmesi gereken noktalar

Sıkıcı ama bu süreçteki herkesin bir şekilde karşısına defalarca çıkacak bir konudan bahsetmek istiyorum. Approbation / çalışma izni / FSP / Uzmanlık denkliği başvuruları sırasında bizlerden istenen belgelerin hazırlanmasinda birçok terim birbirine giriyor. Bu durum da çok fazla kafa karışıklığı yaratabiliyor. DM yoluyla veya arkadaşlarımla sohbet ederken en çok sorulan konu da yine bu aslında. Bizden istenen belgenin özelliği ne olmalıdır? Bu tür listelerde karşımıza çıkan terimlere şöyle bir bakalım istedim. Bu örnek listeyi çeşitli eyaletlerdeki listelere bakarak oluşturdum. Bu arada bircok konu gibi bu listeden yazan belgelerin bir çoğu konusunda sizin dosyanıza bakan memur (Sachbearbeiter) istisnalar yapabilir, inisyatif kullanarak uygun olmasa da bir belgeyi kabul edebilir veya istenilen listesinde belirtilmese de ek bir belge isteyebilir veya zaten gönderdiğiniz bir belgeyi zaman aşımına ugradığı gerekçesiyle yenilemenizi isteyebilir. Bütün bunlar süreci uzatabilen veya kısaltabilen kişisel faktörler. Bu nedenle belgeleri en baştan olabildiğince dogru şekilde hazırlamak çok önemli.

Haager Apostille

Apostil yabancı devlet makamları tarafından düzenlenmiş bir belgenin bir başka ülkede geçerli olarak kabul edilmesine yönelik yapılan bir işlemdir. Apostil işlemi kaymakamlıklarda veya valiliklerde ücretsiz olarak yapılabilir.

Beglaubigte Kopie / amtlich beglaubigte Kopie /

Amtliche Beglaubigung von Kopien

Türkçeye çevirdiğimizde „bir fotokopinin devlet makamı tarafından onaylanması “ gibi bir anlamı var. Eğer bir belgenin orjinalini değil de fotokopisini verecekseniz bu fotokopinin Almanyadaki belediyelerde yani Bürgeramt veya Rathaus gibi devlet kurumlarında orjinalinin Fotokopisi olduğu ile ilgili onaylanması gerekiyor. Düşük bir islem ücreti karşılığında yapılıyor. Belgelerinizi elden teslim ediyorsanız ve orjinalini gösterebiliyorsanız bu onayı yaptırmak zorunda değilsiniz.

Übersetzung durch beeidigte Übersetzer

Türkçe dilinde olan tüm belgelerinizin çevirisi Almanya‘da yeminli tercüman olarak tabir edilen tercümanlar tarafından yapılması gerekiyor. Bu Türkiye‘de yapılan noter onaylı tercüme ile karşılaştırılabilir bir durum ancak Türkiye‘de çevirilen belgeler kabul edilmediği için zaman ve para kaybetmeden doğrudan bu sekidle tercüme ettrimenizi önerebilirim.

Lückenloser, tabellarischer Lebenslauf

CV‘nin her zaman boşluksuz olması hem is başvurusunda hem de bu tür devlet kurumlarına verilecek belgelerde önemli. Eğer bir zaman diliminde eğitim görmediyseniz veya çalışmadıysanız da o boşluk süresini belirterek ne yaptığınızı yazmanızda fayda var. Örneğin: iş arama süreci, annelik izni, yurt dışı seyehati, staj vb gibi.

Führungszeugnis/Straffreiheitsbescheinigung

Adli sicil kaydı. Hangi ülkelerde uzun süreli ikamet ettiyseniz hepsinden almanız istenebilir. Elektronik imzalı adli sicil kaydı yerine imza ve kaşeli bir belge almanızda fayda var.

Geburtsurkunde

Nüfustan alacağınız doğum belgesi ve eğer evliyseniz Formül B evlenme kaydi

Leumundszeugnis/Unbedenklichkeitsbescheinigung

(Certificate of good standing)

Türk tabipleri odasından veya Sağlık bakanlığından temin edebilirsiniz. Belgeyi TTB‘den alabilmek için üye olmanız ve belli bir kayıt ücreti ödemeniz gerekiyor. Sağlık bakanlığından alırken ise son zamanlarda bekleme sürelerinin oldukca uzadığını duyuyorum. Size hangisi uygunsa oradan temin edebilirsiniz.

Ärztliche Bescheinigung eines in Deutschland zugelassenen Arztes

Almanya‘da çalışan bir hekimin dolduracağı sağlık raporu. Genellikle denklik sitelerinden indirebileceğiniz hazır formu doldurup imzalaması yeterli oluyor.

@almanyada_hekimlik

Okuyun:

Almanya’da iş başvurusunda önemli bir konu: mail yazmak

Almanya’da uzmanlık eğitimi ve Türkiye’de alınan uzmanlık eğitiminin denkliği

Yorum Bırak

Almanya’da uzmanlık eğitimi ve Türkiye’de alınan uzmanlık eğitiminin denkliği

Almanya’da uzmanlık eğitimi

Birçok kişinin merak ettiği konulardan bir tanesi de Almanya’daki uzmanlık eğitimi. Uzmanlık eğitimi içeriği her branş için eyaletin tabip odası (Landesärztekammer) tarafından hazırlanan ‘Weiterbildungsordnung’ (eğitim müfredatı) içerisinde detaylı bir şekilde açıklanmış oluyor. Uzman olmak için Türkiye’den farklı olarak girmeniz gereken TUS gibi bir sınav yok. Hastane veya Praxis’lere (uzmanlık eğitiminin bir kısmını vermeye yetkili hekimlerin bulunduğu Praxis’ler mevcut) doğrudan CV ve motivasyon mektubunuzla başvuruyorsunuz. Nasıl başvuracağınızı merak ediyorsanız bu konuyla ilgili postlarıma bir göz atabilirsiniz.

Uzmanlık eğitiminin içeriği ve süresi

Uzmanlık eğitiminin süresi branşa göre farklılık göstermekle birlikte genelde toplamda 60 ile 72 ay arasında değişiyor. Türkiye’ye göre süre biraz uzun. Bu sürenin sonunda ise eğer ‘Logbuch’ yani eğitim karnenizde bir eksik yoksa, gerekli tüm rotasyon ve işlemleri yaptıysanız yine Landesärztekammer tarafından düzenlenen bir sözlü sınav (Facharztprüfung) ile uzmanlık eğitiminizi tamamaya hak kazanıyorsunuz. Bu sözlü sınav aslında Türkiye’de olan uzmanlık sınavlarına benzer şekilde bir jüri tarafından yapılıyor ve genellikle bu eğitimi tamamlamış kişilerin %90 ı (Bavyera eyaleti tabip odasının rakamı) bu sınavı geçiyor.

Tıp fakültesi mezunu olarak Almanya’da uzmanlık eğitimi alınabilecek tüm branşarın listesini https://www.praktischarzt.de/arzt/facharztausbildung/ sitesinde görebilirsiniz. İlgili branşa tıkladıktan sonra ise uzmanlık eğitiminin süresi ve içeriği ile ilgili daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de alınan uzmanlığı Almanya’da denkliği

Diğer bir konu ise Türkiye’de alınan uzmanlık eğitiminin burada denkliği. Yine bu denklik için de eyaletinizin Landesärztekammer’in ‘Weiterbildung’ birimi ile görüşüp eyaletiniz için gerekli detayları öğrenmeniz mümkün. Benim Bavyera’da edindiğim deneyime göre uzmanlık denkliği alma süreci Tıp denkliği alma sürecine göre daha az meşakatli. Ayrıca Landesärztekammer uzmanlık denkliği konusunda tıp denkliğinde olduğu kadar yoğun olmadığı için daha kolay ulaşılabilir ve destekleyici. Bazı çok deneyimli hekimlerde istisnalar görülmüş olsa da genellikle Türkiye’de alınan uzmanlık eğitimi burada sınavsız denk görülmüyor. Tüm evraklarınız (tıp diploması, eğitim müfredatı ve asistan karneniz vs.. ) incelendikten sonra ya doğrudan uzmanlık sınavına kabul ediliyorsunuz ya da önce belli bir süre eksik görülen asistanlık eğitimini tamamlamanız isteniyor ve sonrasında uzmanlık sınavına girebiliyorsunuz. Sınav yine Almanya’da uzmanlık eğitimi almış kişilerin girdiği sınavın tamamen aynısı.

Almanya’da uzmanlık eğitimi konusunda benden farklı deneyimleri olan, veya ekleme yapmak isteyenler varsa yorumlara eklerseniz herkes için faydalı olacaktır.

@almanyada_hekimlik

4 Yorum

EU Blaue Karte / AB Mavi Kartı

Almanca öğrendiniz, İş sözleşmenizi imzaladınız ve bu sayede gideceğiz eyaletin Ärztekammer birimine başvurarak geçici çalışma izninizi aldınız. Artık Almanya’ya gelmek için önünüzde pek bir engel kalmadı. Bir şey hariç: Ulusal Vize (3 aydan uzun süre Almanya’da kalabilmek için gerekli vize türü). Ulusal vize olarak başvurduğunuzda eğer kriterleriniz uygunsa vizeniz Mavi Kart diye özel bir vize türü olarak veriliyor. Mavi kartın yararı eşiniz ve çocuklarınıza da sizinle eş zamanlı olarak, Almanca bilmelerine gerek kalmadan oturum hakkı ve çalışma hakkı tanınması. Ailece başvuruyorsunuz ve şartlar uygunsa genelde 1-2 haftada çıkıyor.

Mavi Kart için gerkeli şartlar

  • Üniversite Mezunu olmak
  • Kalifiye bir işte çalışmak üzere sözleşme imzalamanız (yasada iş teklifi diye geçse de 2019’da Ankara Başkonsolosluğu sözleşme imzalanıp çalışma izni alınmadan doktorlara vize vermiyordu)
  • Minimum brüt 55.200 Euro/yıl (2020 yılı için, senelik güncelleniyor) maaşa anlaşmış olmanız
  • Bu maaş doktorlar için minimum 43.056 Euro/yıl olsa da eğer çalışma saatiniz göre maaşınız genel olarak sizin deneyiminizdeki doktorlar için çok düşükse şüpheyle bakılıyor ve kötüye kullanım ihtimaline karşın red alabiliyorsunuz.

AB Mavi Kart ile Almanya’ya gelen kalifiye göçmenler 33 ay sonra, eğer Almanca’larının yeterli düzeyde olduğunu gösterebilirlerse 21 ay sonra kalıcı oturma iznine kavuşuyorlar.

Türkiye’de Alman Konsolosluğunda yaptığınız başvuru sadece geçici ve kısa süreli bir oturma izni sağlıyor. Almanya’ya geldikten sonra bürokrasi devam ediyor ve buradaki yabancılar dairesine (Ausländerbehörde) tekrar başvurmanız sonucunda Mavi kart elinize geçiyor. Alman Bürokrasisi ve Ausländerbehörde çilesi ayrı bir postu hak ediyor. Genel hatlarıyla Mavi Kart ilgili söylenecekler bu kadar. Daha detaylı bilgi için www.auswaertiges-amt.de’ye göz atabilirsiniz.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Almanya’da İş Görüşmesi

Şimdi sırada en heyecanlı kısım. İş buldunuz ve çok mutlusunuz. Sizinle ilgilenen hastane sizinle yüzyüze görüşmek istiyor.

Öncelikle ben bu konuda çok deneyimliyim diyemem, toplamda üç iş görüşmesine katıldım. Ama başarılı sayılabilirim çünkü üçünden de iş teklifi aldım. Size nacizane kendi uyguladığım ve faydasını gördüğüm taktiklerden bahsetmek istiyorum.

Vize

İş görüşmeleri artık skype üzerinden de yapılabiliyor ama benim görüştüğüm yerlerin tamamı yüzyüze görüşmek istedi. Burada önemli noktalardan birisi vize.

Yeşil pasaportunuz varsa şanslısınız. Benim yeşil pasaportum olmadığı için vize başvurusuna bulunmam gerekti. Vize işlemleri tahminimden çok daha geç sonuçlandığı için iş görüşmemi iki kez ertelemek zorunda kaldım. İş görüşmenizin tarihini belirlerken vize alma sürenizi hesaba katmayı unutmayın. Sizin de benim gibi yeşil pasaportunuz yoksa turistik vizeye başvurmanız en doğrusu olacaktır. Son zamanlarda İş arama vizesi başvurusu red edilen birçok kişi var.

Ayrıca hem maddi açıdan hem de tekrar tekrar vize almak zorunda olmamak için birden fazla hastaneyle tek gidişte görüşmek en mantıklısı. Ayarlayabiliyorsanız birden çok iş görüşmesini aynı hafta içine ayarlamaya çalışın.

Konaklama ve Ulaşım

Benim iş görüşmesi yapacağım hastaneler Almanya’nın iki farklı ucundaydı bu nedenle havalimanının da olduğu ortalarda bir yerde konaklamak için Frankfurt’a uçmayı tercih ettim. Burada konaklayıp, iş görüşmesi için gideceğim şehirlere günübirlik tren vasıtasıyla ulaştım. Tren biletlerinin ve ulaşımın Almanya’da ucuz olmadığını söyleyebilirim. Ulaşım ile ilgili tren bilet fiyatları, yolculuk süreleri gibi bilgileri merak ediyorsanız size Deutsche Bahn uygulamasını veya web sitesini (www.bahn.de) önerebilirim.

İş Görüşmesi

Vize ve ulaşımı hallettik ve geldik asıl mevzuya. İş görüşmesine nasıl hazırlandığımı kısaca size anlatmak isterim. Ben bir deftere iş görüşmesinde bana gelebilecek her türlü soruyu ve olası Almanca cevabını yazarak hazırlandım. Aklıma gelen onlarca soru ile ilgili özgüvenli ve etkileyici birer cevap hazırladım. İş görüşmesi sırasında sorunun tamamen aynısı gelmese bile hazırladığım cevaplar ile birçok soruya akıcı bir cevap verebilir olmuştum. Ayrıca iş görüşmesi sonunda size sorunuz olup olmadığı mutlaka sorulacaktır. Bu nedenle heyecana kapılıp aklınıza bir soru gelmemesi riskine karşın sormak isteyeceklerinizi de önceden düşünmeyi unutmayın.

Maalesef son zamanlarda pandemi nedeniyle iş görüşmelerinde de bir azalma olmuş olabilir. Aranızda yakında iş görüşmesi için Almanya’ya gelmeyi planlayan var mı? İş görüşmesinde doktorlara sorulabilecek sorularla ilgil bir post hazırlamam işinize yarar mı?

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

İş başvuru sürecinde dikkat edilmesi gerekenler

Almanya’da çalışma hayali birçok kişinin kafasını kurcalasa da asıl olarak bu hayali gerçekleştirecek olan gelişme iş bulmak olacaktır. İş bulduktan sonra çalışma izni, oturum hakkı ve sizi Approbation’a ulaştıracak sınavlara girme hakkını otomatik olarak elde etmiş oluyorsunuz. O yüzden nasıl yapsam nereden başlasam diyen herkese tek önerim Almanca’yı öğrenebileceğiniz en iyi düzeye getirin ve hemen iş aramaya başlayın.

İş arama sırasında fark edeceksiniz ki birçok ilanda Approbation’u olan hekim isteyebiliyorlar. Bu ilanları şimdilik baştan elemek zorundasınız ama merak etmeyin Almancanız yeterliyse Approbation olmadan da iş bulabilirsiniz. Bu eksiği kapatmak için belki bir fedakârlık yapıp çok istenmeyen bir bölümde asistanlık yapmak ya da çok istenmeyen bir şehirde işe başlamak zorunda kalabilirsiniz.

Ama benim yine de herkese önerim istediklerinizin peşinden gidin ve öncelikle gerçekten istediğiniz bölüm hocaları ile görüşün, gerçekten istediğiniz şehirlerdeki hastanelere bir göz atın. Siz bir doktorsunuz ve kalifiye bir iş yapacaksınız, sizin de seçme hakkınız var. Gerekirse çalışmak istediğiniz bölüm hocalarına mail atın, hospitasyon (staj) isteğinde bulunun ya da etkileyici bir motivasyon mektubu yazın ve o bölümü ne kadar çok istediğinizi ve o bölüme neden en uygun kişi olduğunuzu kısa ve net bir şekilde anlatın. İstediğiniz bölümle ilgil iş tecrübenizin olması sizin diğer adayların önüne geçmenizi sağlayabilir.

Başvuru için hazırladığınız CV’nin özellikle boşluksuz olmasına dikkat etmeniz çok önemli. Yani tarihleriyle birlikte tablo şeklinde ne zaman hangi okula gittiniz, hangi işlerde çalıştınız, hangi eğitimleri aldınız. Arada boş bir zaman aralığı kesinlikle kalmaması gerekiyor. Eğer bir yıl boyunca TUS çalıştıysanız veya bir yıl boyunca seyahat ettiyseniz bunu da yazabilirsiniz, önemli olan boşluk olmaması. Eğitime veya çalışmaya ara vermek Almanya’da Türkiye’den çok daha sık rastlanan ve yadırganmayan bir durum, bu nedenle çekinmeden her şeyi yazabilirsiniz.

Diğer bir nokta ise motivasyon mektubu. Her başvuru için gözden geçirip, başvurduğunuz işle ilgili noktalar eklemeyi unutmayın. Sizin o işe en uygun kişi olduğunuza inandırmanız gerek.

Bir diğer konu ise Almanca hazırladığınız CV ve motivasyon mektubunun doğru bir Almanca ile yazılmış olması. Mutlaka göndermeden önce bir kişiye daha okutun derim.

Bütün başvuru evraklarınızı (motivasyon mektubu, CV, katıldığınız kurslara ait belgeler, dil sertifikanız olabilir) tek bir PDF halinde toplayıp e-mail olarak yollayabilirsiniz.

Sizin iş başvurularında zorlandığınız noktalar neler?

@almanyada_hekimlik

6 Yorum

Kenntnisprüfung’a hazırlık sürecim ve sınav protokolü

Öncelikle Kenntnisprüfung ile ilgli kafalarda çok soru işareti olduğunu Instagram’dan aldığım soru ve yorumlardan anlayabiliyorum. Bu nedenle kendi KSP deneyimim ile ilgli yararlı olabileceğini düşündüğüm bilgileri daha detaylı olarak buradan da paylaşmak istedim.

Yazının devamında bu konuyu

1. Sınava hazırlık sürecim

2. Sınavın süresi

3. Sınavda bana ve beraber girdiğim meslektaşlarıma sorulanlar olarak üçe böleceğim.

Sınava hazırlık sürecim

Sınava hazırlık sürecinde çalışıyor olduğum için ve sınav randevum çok geç geldiği için aslında odaklı bir şekilde çalışmam da çok geç bir dönemde başlayabildi. Sınav randevum başvurumdan tam 8 ay sonra elime ulaştı. Sınava bir buçuk ay kala sınav tarihimi öğrenmemin ardından, kaynak araştırması yapıp kendime bir ders program yaptım. En çok önerilen kitaplar genel olarak Fallbuch olarak geçen kitaplardı ve 50 Fälle Chirurgie/Innere Medizinîn yeterli olduğunu söyleyen birçok kişi vardı. Ben yine de eşeğimi sağlam kazığa bağlamak istedim ve daha çok vaka içeren ‘Fallbuch Chirurgie 140 Fälle‘ ve ‘Fallbuch Innere Medizin 150 Fälle‘ ile çalışmaya koyuldum. Bu kitapların ikisi de 300-400 sayfa civarında. İçerisinde dahiliye/cerrahi konularının bir listesi var. Her konu ile ilgili en az bir vaka var ve bu vaka ile ilgili sorular var. Kitabın ikinci bölümünde ise vaka ile ilgili detaylı bilgi, konu anlatımı ve soruların çözümleri var.  Ben bu iki kitabın başındaki konu listesini öncelikle gözden geçirerek önemli bulduğum veya daha önce çıkmış olduğunu gördüğüm sorulardan konuları eledim. Yaklaşık olarak konuların yarısı kadarını çalışmak üzere seçtim ve bu konuları da oldukça detaylı bir şekilde öğrenmeye çalıştım (her konu için ayrılan sayfa adedi 1-3 sayfa). Yetersiz bulduğum noktalarda ise Amboss’ta konunun üzerinden tekrar geçtim. Bu şekilde kitapları yaklaşık 2-3 haftada taradım.

Eksik olduğumu düşündüğüm EKG, Radyolojik görüntülemelerin yorumlanması, Strahlenschutz gibi konularla ilgili detaylı bir not çıkartmaya çalıştım. EKG için Amboss bana yeterli geldi, görüntülemelerde Charite üniversitesinin kısa bir kitapçığını kullandım ve Strahlenschutz için ise 2 saatlik bir online derse katıldım. Sonrasında iş yerinden izin alarak iki haftalık bir eve kapanma sürecinde bütün bu bilgileri birkaç kez tekrarlamaya çalıştım. Bu yazıyı yazarken Instagram’da farmakolojiye değinmeyi unuttuğumu fark ettim. Sık kullanılan ilaçların etki mekanizmaları, yan etkileriyle ilgili sorular geliyor. Bu nedenle farmakolojiyi detaylı bilmeseniz de önemli ilaçlara göz atmanızı öneririm. Bunun için ‘last minute Pharmakologie’ kitabındaki özellikle Analjezi ve Antikoagülan tedaviler bölümlerine baktım. Diğer konularda ise şansıma güvendim. Ben sıkıntı yaşamadım yine de hekimliğin pratiğinde önemli olan ilaçları bilmenizi öneririm. Eksik olduğunuzu düşündüğünüz önemli farma konuları varsa onlara mutlaka göz atın.

Toplam sürecin sonunda tahmin edeceksiniz ki hiçbir şey bilmiyormuşum düşüncesiyle sözlü sınava girdim. Ancak birçoğunuz sözlü sınavlarda böyle hissetmiştir diye düşünüyorum. Sözlü sınavda gördüm ki gayet de Türkiye’de aldığımız güzel eğitim temelinde ve odaklı çalışma ile hiç zorlanmadan KSP sınavını geçmek mümkün. Özellikle konu listesi belirlerken Acil serviste karşınıza çıkabilecek vakaları kesinlikle unutmayın. Buradan çok konu geliyor. Ayrıca yine aynı şeyi söylüyorum ama bu öğrendikleriniz de büyük oranda klinikte kullanacağınız bilgiler olduğu için, sınava çalışmanın hastanede de size faydası olacağını düşünüyorum.

Sınavın süresi

Sınav için sabah erken saatte bana tayin edilmiş olan hastanenin bulunduğu şehire yolculuk yaptım. Sınav jürisi önceden söylenmiyor maalesef. Sadece sınav başkanı olan hocanın ismini gönderiyorlar mektupla ancak bu kişi yalnızca sınav sırasında not alıyor, soru sormuyor. Sınava girdiğim hastane Bamberg’te büyük bir hastaneydi. Hocaların ismini hatırlamıyorum ama bir Endokrinolog, bir cerrah bir de iç hastalıkları uzmanı vardı.

Sınava 3 meslektaşımızla birlikte girdim. Sadece ben Türkiye’den geliyordum. Sınava giren kişilerden bir tanesi nedense 2 senedir sınavı beklediğini söyledi (belki de eksik evrağı vardı kim bilir), diğeri de 4 ay önce başvurmuş ve hemen randevu alabilmişti. Sınavın sekiz saat sürdüğü gibi söylentiler oluyormuş sanırım ve bu da sürenin nasıl geçtiğini bilmeyince sizlerin gözünü korkutabilir. Benim sınavım sabah 8’de başladı ve ben hastaneden 16:00’da ayrılabildim. Bu sizi korkutmasın çünkü bu sürenin 1-2 saati tanışma, mola ve beklemelerle geçti. Bu sürenin ilk 1 saatinde ise bize birer hasta verildi ve bu hastalardan anamnez almamız ve muayene etmemiz istendi. Süre bana göre kısaydı biraz, çünkü aldığım anamnez ve fizik muayeneyi güzel bir şekilde not almak istiyordum. Bu kısımda herşeyi istediğim gibi yazmak için sürem yeterli olmadı. Ek not: Bizim sınavımızda bu kısımda tamamen hastayla başbaşaydık. İsterseniz bu kısımda hazır anamnez formu da kullanabilirsiniz, çevredeki bilgisayar veya cep telefonunuzdan da yararlanabilirsiniz bence. Bu süre sonunda hocalar ve diğer sınava girenlerle birlikte tek tek hasta başına giderek yaklaşık her hasta başında 30 dakika geçirdik. Bu sürede hastamızı sunduk (elimizdeki notu okumak serbestti) ve bu sırada ağzımızdan çıkabilecek konularla ilgili araya girip soru sordular (ağzınızdan çıkan her kelimeye dikkat! Ilaç isimleri dahil). Sonra da herkese hastasında birer muayene yaptırıldı. Burada toplamda dört sınav hastası olduğu için 2 saat hızlıca geçmiş oldu. Hastanızı sunarken unutmayın ki hocalar hastanızı biliyor

Küçük bir molanın ardından ise bir odada toplandık ve asıl sözlü sınav başladı. Herkese sırayla her hoca soru sordu sonra da ellerindeki dosyadan birkaç görüntüleme, EKG veya kan sonucu üzerinden yine herkese sorular yöneltildi. Kişi başı 45 dk sürdü sınavımız (adil olmak adına çok titiz davranıp saat tuttular). Sonrasında ise kendi aralarında kısa bir görüşme yapıp bizi teker teker çağırarak sınav sonucunu bildirdiler. Bir kişi sınavdan kaldı, onun da Almanca’sı veya hekimliği o kadar kötüydü ki kalması çok haklıydı bence. Hocalar onu bile geçirmek için çok uğraştı ve PA AC grafisini ters tutmasına rağmen en son neresi hava neresi yumuşak doku diye sordular. Bu basit soruyu da bilemeyince bırakmak zorunda kaldılar.

Sınavda sorulan sorular

Aklımda kalan soruları örnek olması açısından kısa kısa başlıklar şeklinde yazacağım. Liste uzun diye gözünüz korkmasın, unutmayın bu soruların hepsi bana sorulmadı. Soruları çok basitten çok zora kadar geniş bir yelpazedeydi. Herkesin bilemediği zor sorular oldu ancak önemli olan genel olarak tıbbi bilginiz olduğunu ve acil hastalara müdahele edebileceğinizi göstermekti. Çok zor olan sorular klasik tüm sözlülerde olduğu gibi bilginizin nerede sonlandığını görmek için soruluyor bence.

Uyarılar bittiğine göre sorulara gelebiliriz.

Öncelikle bize veirlen hastalar: Stroke ve Derin ven trombozu / Diabetes mellitus / Nefrolitiyazis

Hasta başı soruları (vizit gibi geçiyor)

  • Stroke: Hastamın kullandığı opioid ağrı kesici ile ilgili nelere dikkat etmek gerekir. Analjeziklerle ilgili genel bilgiler. Hastamın pupilleri bilateral dilateydi. Intoksikasyona dikkat etmek gerekir. Hastam kan sulandırıcı kullanıyordu. Bu aşamada kan sulandırıcıların yan etkileri ve etki mekanizmalarına girildi. Kan sulandırıcılarda ilk tercih, ikinci tercih. Yeni antikoagülan grupları. Antikoagülanlar hangi kan değerleri ile takip edilebilir.
  • DVT muayenesi
  • Akciğer muayenesi. Neye dikkat etmek gerekir: Pulmoner Emboli
  • Pulmoner ödemde FM bulguları. Klinik. Tedavi.
  • Diabetes mellitus: DM tanısı, DM tedavisi, risk faktörleri
  • Nörolojik muayene
  • Glaskow koma skalası
  • Nefrolitiyazis: Üriner sistem enfeksiyonu tanısı, Nefrolitiyazis tanı ve tedavisi, Hipertansiyon tanı kriterleri, hangi durumlarda hangi antihipertansif tercih edilir (örneğin renal arter stenozunda ACEi verilmez gibi cevaplar bekleniyordu)
  • Antibiyotik yan etkileri
  • Batın muayenesi

Sözlü sınav

Sonrasında sözlü sınav odasına geçtik ve hepimiz bir toplantı masasına oturduk. Gayet rahat bir ortamdı. Devamlı olarak ikram ve içecek teklif ettiler, bizi rahatlatmaya çalıştılar. Konu açmak için bir EKG, kan sonucu veya radyolojik görüntü gösterildi ve oradan yola çıkarak sorular geldi.

  • EKG sorularında bir EKG veriyorlar. Burada en önemli kısımlardan bir tanesi EKG yorumlamanız. Ben önceden hazırlanıp EKG hızı/ritmi/st uzunluğu vs. gibi normal veya anormal ne görüyorsanız sistematik olarak saymanızı öneririm. Sordukları EKG’ler: Ventriküler Fibrilasyon, 2.derece Blok, Akut koroner sendrom (anterior MI), normal EKG oldu. Buradan konu açılınca Blok sebepleri, VF sebepleri, Mİ tanı ve tedavisine girildi. Akut koroner sendromda kanıtlanmış tedaviler. Angio merkezine sevk endikasyonları.
  • Akciğer grafisi: Pnömotorax, Pnömotorax nedenleri, tanı ve tedavisi, acil yapılması gerekenler
  • Ultrason: Dalak içinde sıvı dolu bir kese görünüyordu. Ne olabilir? Hematom, kist? Hematommuş. Nedenleri? Travma. Riskleri? Kan kaybı, şok. Böyle bir hastada ilk yapılması gerekenler: damaryolu, IV bolus sıvı, kan hazırlanması, tüm vücudun taranması, gerekirse operasyon, splenektomi
  • Beyin BT görüntüsü: Epidural hematom, subdural hematom BBT’deki farkları, hangisi daha acildir, nedenleri, Başka ne tür kanamalar olabilir: araknoid kanama, Epidural hematom kliniğinde önemli: hastanın bilinci sonradan kapanabilir, başka ne tür kanama olabilir: intraventriküler kanama. Kimlerde intraventriküler kanama görülebilir: yenidoğanda.
  • Kan sonucu: Bilirubin yüksek, ne olabilir? Hiperbilirubinemi sebepleri başlıklar halinde. Bu hastada hangisi olabilir? Gilbert. Ben pediatri bilgime güvendiğim için cevaplarımda yenidoğan sarılığına yönlendirmeyi tercih ettim. Hocalar bu konulara normalde çok girmiyor. Yenidoğan hiperbilirubinemisinde tedavi nedir: Fototerapi/Exchange transfüzyon. Transfüzyonda dikkat edilmesi gerekenler (coombs, cross match, hasta kimliğinin kontrolü, transfüzyon reaksiyonları)
  • Kan sonucu: Anemi. Ne tür bir anemi: özelliklerini saymamız istendi, hipokrom mikrositer. Ne olabilir: demir eksikliği anemisi, sideroblastik anemi, Talasemi… Demir eksikliği anemi sebepleri: kan kaybı, alım eksikliği, malignite.. Demir eksikliği anemisi tedavisi.
  • Dekübit batın grafisi, hava sıvı seviyeleri batın için serbest gaz görünümü vardı. Ne gördüğünü açıkla: Grafilerde de EKG’de olduğu gibi hem bilginizi göstermek hem de sistematik ilerlemek adına ne tür bir grafi olduğunu, özelliklerini anlatıp (isim, tarih, pozisyon, vs..) sonra ön tanılarınıza geçmenizi öneririm. Tanı: Perforasyon. Nedeni ne olabilir: Travma, İatrojenik, Appendisit, Volvulus, invajinasyon.. Tedavi: cerrahi tedavi.
  • Distal Radius kırığı grafisi: Kırık bölgesini göster, tedavide ne yaparsın: immobilizasyon. Açık kırıklarda ne yaparsın. Operasyon endikasyonları nelerdir.

Benim aklımda kalan sorular bunlar oldu. Kişi başı 45 dakika sürdü sınav ancak blok halde tek bir kişiye sormadılar. 15er dakikadan 3 tur döndüler. Böylece arada dinlenme fırsatımız oluyordu. Bunlar soruların tamamı değil ama genel olarak ne tür sorular geleceği konusunda bir fikir verebilir diye düşünüyorum.

KSP yolunda olan herkese başarılar diliyorum

İyi çalışmalar!

@almanyada_hekimlik

2 Yorum

Yurt dışına çıkmadan önce yapmanız gerekenler: Apostil

Apostil konusu denklik sürecinde çok önemli çünkü bütün evraklarınız (diplomalar, transkriptler hatta adli sicil kaydı bile..) Almanya’ya geldiğinde sadece bir kağıt parçası halini alıyor. Burada bu belgelerin güvenilir ve gerçek olduğunu Apostil yaptırarak kanıtlamanız isteniyor. Birçok kurum tarafından (özellikle Approbation ve Berufserlaubnis için başvurduğunuzda) ancak Apostillendikten sonra yapılan tercümeler kabul ediliyor. Bu nedenle Almanya’ya gelmeden tüm belgelerinize Apostil yaptırmanızı öneririm. Apostil işi kolayca halledilebilecek kısa bir işlem olsa da bazen can sıkabiliyor. Bunun nedenlerini dilim döndüğünce aşağıda açıkladım.

Apostili nerede yaptırabilirsiniz?

İlçelerde Kaymakamlıklar, illerde ise Valilikler Apostil ile evrak tasdikini ücretsiz olarak yapıyor. Ben bu işlemi herhangi bir randevu almadan Ankara’da evime en yakın kaymakamlıktan yaptırmıştım, üstelik yüzlerce sayfa da olsa sorun olmuyor.

Ben garanti olsun diye uzun transkriptlerin bile her sayfasına Apostil yaptırmıştım ancak normalde güvenli bir şekilde zımbalı bir belgenin köşesi kıvrılarak yapılan Apostil de Kabul ediliyormuş. Apostil yapılan her belgeye bir Apostil sayfası eklenip zımbalanıyor ve üzerinde kaymakamlık mühürü ile imzası da bulunuyor.

Bu işlemin ön şartı elinizdeki evrakın kaymakamlık veya valilik tarafından imza sirküsü bilinen birisi tarafından imzalanmış olmasıdır. Yoksa kaymakamlık sizin belgenizin apostil onayını yapmayabilir. Yani örneğin Diplomanızda imzası bulunan Rektörün/Dekanın apostil yetkisi yoksa kaymakamlıktan apostil onayı da yaptıramıyorsunuz.  

Apostil almada sorun yaşıyorsanız yapabilecekleriniz:

– Birincisi belgenizde imzası bulunan kişinin imza sirküsü bir cümlelik bir dilekçe ile birlikte Kaymakamlığa gönderilmeli (imzası bulunan kişiden rica edip siz de elden götürebilirsiniz, zor bir işlem değil ama dilekçe detayları için kaymakamlıktan önce bilgi almanızı öneririm). Böylece bundan sonra kaymakamlık bu kişinin imzası bulunan belgelere Apostil onayı verecektir. Ama imzası bulunan kişiye ulaşamıyorsanız, artık bu kurumda çalışmıyorsa veya ulaştınız ama kendisi imzasına apostil yetkisi almanıza onay vermiyorsa o zaman bu yöntem de işe yaramayabilir.

– İkinci yöntem ise belgenizi aldığınız birimden (mesela okulunuzun dekanlığında bulunan bir çalışan olabilir) apostil yetkisi olan bir kişiye ulaşmak ve belgeye bir imza daha attırmak. Sonrasında apostil yaptırabilirsiniz.

– Üçüncü yöntemi ise başka çareniz yoksa deneyebilirsiniz. Kaymakamlıktaki apostil yetkili birisine (sağlık birimindeki hekim olabilir örneğin) tüm belgeleri imzalatıp sonra da Apostil yaptırabilirsiniz. Bu yöntem aslında çok doğru bir yöntem değil ama başka çareniz yoksa işe yarayabiliyor. Ancak tabii unutmayın ki kaymakamlık bu yöntemi kabul etmeyebilir.

Benim Apostil ile ilgili paylaşmak istediklerim bunlardı. Her iki ülkedeki bu bürokrasi çılgınlığını mümkün olan en az zorlukla atlatmanız dileğiyle.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Almanya’da doktora yapmayı düşünüyorsanız

Ne tür pozisyonlarda çalışabiliriz diye düşününce doktora ile ilgili çok kaynak olmadığını görüyorum. Almanya’da doktoranın mesleki sürecin her döneminde yapılabildiği ancak birçok Alman tıp fakültesi öğrencisinin bu işi öğrencilikte hallettiğini söyleyebilirim. Çalışmanızın içeriğine göre 6 ayda bitebileceği gibi 2 yıl da sürebilir. Tıp fakültesinden mezun olmak Almanya’da size Dr. ünvanı kazandırmaz, gerek de yoktur çalışmak için. Uzman da olabilirsiniz muayenehane de işletebilirsiniz Dr. med. olmadan. Doktoranın önemi gerçekten akademik bir kariyer düşünenler için daha fazla. Doktora yapmak istiyorsanız ilgilendiğiniz üniversitenin web sitesine bakın derim. İçerisindeki bölümlerde ‘Arbeitsgruppen’ başlığını göreceksiniz ve hangi çalışma grupları, ne konularda çalışma yürütüyor ve başlarında hangi hoca var öğrenebilirsiniz. Hocayı belirledikten sonra da, mail adresine doğrudan sizin amacınızı belirten kısa bir motivasyon mektubu ile birlikte cv’nizi de ekleyip gönderebilirsiniz. Bu da bir iş başvurusu olduğu için motivasyon mektubu çok önemli. Sözkonusu branştaki başvurduğunuz çalışma ekibine uygun birisi olduğunuza ikna olurlarsa size geri döneceklerdir. Normalde öğrencinin yapacağı işe mezun bir hekim hatta uzmanın talip olması bir dezavantaj değil avantaj olabilir.

Ancak unutmamak gerekir ki doktora yaparken iş tanımınız çoğu zaman ‘wissenachaftliche Mitarbeiter/in’ olarak göründüğü için size standart bir doktordan düşük asgari denebilecek bir maaş teklif edilebilir. Yapacağınız iş de ona göre hafif ve çoğu zaman evden çalışabileceğiniz nitelikte veya bilgisayar başında sadece bazı günler hastaneye gitmenizi gerektiren işler olabilir. Ne istediğinizi biliyorsanız ve akademik bir kariyer düşünüyorsanız, bilimsel çalışmalar yapmak için Almanya çok güzel bir ülke. Hocalar burada da Türkiye ile aynı diyebilirim. Hocanıza ismiyle seslenebilirsiniz çoğu zaman ama yine de gizli bir ast üst ilişkisi vardır. 

Bu konudaki yazdıklarım kendi deneyimlerimdir ve kişisel farklılıklar gösterebilir.

@almanyada_hekimlik

Yorum Bırak

Hier war Goethe nie / Goethe burada değildi

Bu tabelayı ilk gördüğümde anlam veremediğim halde komik bulup çekmiştim fotoğrafını.

Uzaktan baktığınızda ‘Hier war Goethe’ (Goethe buradaydı) yazıyor, yaklaştığınızda ise Goethe’nin buraya hiç uğramadığını anlıyorsunuz. Bu ironinin aslında ne demek olduğunu çok sonra öğrendim ve bu klasik alman esprisini sizinle de paylaşmak istiyorum.

Goethe bir dönemin en iyi yazarlarından ve tabiiki de anavatanında çok seviliyor. Memleketi ise Weimar adında küçük bir şehir olunca, oralarda daha da fazla gurur kaynağı. Weimar’da meydana heykelini dikmekle kalmamışlar, çeşitli restoranların, mağazaların, kafelerin, caddelerin ismini Goethe koymuşlar. Bu da anladığım kadarıyla Weimar gibi küçük ve başka (benim bildiğim) fazla bir meziyeti olmayan bir şehiri fıkra konusu yapmış. Bir yerde yaşadı, bir restoranda yemek yedi veya bir sokaktan geçti diye Goethe gibi evrensel bir yazarın ismini heryere yazan Weimar halkı kendince haklı olsa da ‘Goethe buraya hiç uğramadı’ ekibini daha çok sevdim ben. Bu arada bu fotoğraf Weimar’dan kilometrelerce uzakta başka bir şehirde çekildi. Memleket esprileri Almanca’da çok sıklıkla kullanılıyor. Küçük bir şehir bile hemen bitişiğindeki diğer küçük
şehirle zıtlaşmaya bayılıyor.

Yorum Bırak